Fondaş medya yine iş başında | Bir ağız olup "Mehmet Şimşek istifa etti" yalanını ortaya attılar! Yalan ile hedeflenen neydi?
Türkiye'nin seçim sonrası yakaladığı yükseliş trendinden rahatsızlık duyanlar; spekülatif eylemlere girişti. Borsa İstanbul, rekor üstüne rekor kırarken fondaş medya, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in istifa ettiği iddiasını ortaya attı. Piyasalarda tedirginlik oluşturmaya yönelik bu iddia çok geçmeden yalanlandı. Peki fondaş medyanın amacı neydi? Planları ne yapmaktı? Gündemin sıcak konusunu A Haber canlı yayınına katılan Akşam gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ile siyaset bilimci Dr. Metin Özkan değerlendirdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimi yeniden kazanmasının ardından belirsizliğin dağılması ve güven ortamının sağlanmasıyla, Türkiye güçlü bir yükseliş trendi yakaladı. Borsa İstanbul'da Bist 100 endeksi rekor üstüne rekor kırdı. Türk piyasalarına ve ekonomi yönetimine güvenle borsada yatırımcı sayısı 5,8 milyonu aştı. Seçim öncesi 4.400 puana kadar çekilen endeks gözünü 8.000 puana dikti.
MEHMET ŞİMŞEK İSTİFA ETTİ YALANI
Yeni ekonomi yönetiminin "piyasa dostu" tutumuyla Türkiye'nin risk primi düşerken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türk bankalarının görünümünü negatiften durağana çevirdi. Kararın yabancı yatırımcının Türkiye piyasasına bakışını genişletmesi beklenirken meyve veren ağacın taşlanması uzun sürmedi. Türkiye gündemi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in istifa ettiği yalanıyla çalkalandı. Sözde gazeteci Recep Canpolat'ın sosyal medya hesabından üzerinden başlattığı yalan furyasını, 23 Derece, Onedio, Yeniçağ, Milli Gazete gibi mecralar takip etti.
KARA PROPAGANDA YALANLANDI
İddia edilen kulis bilgisi, Ankara'da yaşanan kriz ardından Bakan Şimşek'in istifanın eşiğinden döndüğüydü. Haber çok geçmeden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yalanlandı. Sosyal medyadan yapılan paylaşımda "Piyasalarda tedirginlik ve güvensizlik oluşturmaya yönelik kasıtlı bir şekilde dolaşıma sokulan dezenformatif haberlere itibar etmeyiniz" ifadesi kullanıldı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin paylaşımı; Bakan Mehmet Şimşek'in göreve başladığında sosyal medya hesabına sabitlediği "Lütfen benden duymadığınız hiçbir habere itibar etmeyiniz" notunu gündeme getirdi.
KÜÇÜK YATIRIMCI HEDEF ALINDI
Borsa İstanbul hedef alındı. Küçük yatırımcıyı kaçırmak amaçlandı. Piyasalarda tedirginlik ve güvensizlik oluşturmaya yönelik hamle başarılı olamadı. Peki sözde gazeteciler ve sözde haber sitelerinin yalan haber ile amacı neydi? Planları piyasayı tedirgin etmek miydi? Siyasetin sıcak gündemini A Haber canlı yayınına katılan Akşam gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ile siyaset bilimci Dr. Metin Özkan değerlendirdi.
Emin Pazarcı'nın öne çıkan sözleri:
"Bu yalanı ortaya attılar. İnsanoğlu olan bunu yapmaz. Bu ülkede yaşayan bir vatandaş bunu yapamaz hele hele gazeteci hiç yapamaz. Meslek o kadar aşağı çekildi o kadar ayaklar altına alındı ki inanılmaz yerlerde. Eskiden gazete yazmış denilirse mesele kapanırdı. O zaman böyle bir güven vardı. Şimdi ise medya organlarında bir takım şeyler çıktığı zaman acaba ne kadarı yalan diye bir tartışma durumu var. Bu yapılan bir suçtur ve sadece ekonomi alanında işlenmiyor. Hepimizin kişilik hakları ayaklar altına alınıyor.
"BİR SUÇ VE YAPTIRIM OLMASI LAZIM"
Gazeteciler kiralanıyor ya da fonlanıyor. Bunları itiraf eden çevreler var ve bunları kendileri yapıyor. Bu yapılan bir suçtur ve yaptırımı olması lazım. Sosyal medyada sabahtan akşama kadar bir sürü suç işleniyor. Artık bunlara bant daraltma ya kapatma cezaları verilmesi gerekiyor. Bu yaşananlar bir kepazelik ve kanalizasyonun patladığı bir noktadayız.
Adli bir takım yaptırımlardan bahsediyoruz evet Türk hukukunda bunlar var. Sosyal medyada size hakaret ve küfür edenleri bulmanız zor. Kendi çabamızla bunları bulduğumuz zaman yargıya gidiyoruz. Ancak burada alınan kararlar suçu işleyenlere yardım ediyor. Çok ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor. Daha sert kanuni düzenlemelerin olması gerekiyor.
Dr. Metin Özkan'ın değerlendirmeleri:
Burada direkt olarak ülkenin çıkarları hedef alındı. Konuya ifade özgürlüğü çerçevesinden bakılıyor. İfade özgürlüğü bir kişinin sadece kendini ilgilendiren eylemleri ve düşüncelerine yönelik bir kavramsal bütünlüktür. Ancak bu özgürlük ve haklar diğer insanların haklarına değme noktasına geldiği zaman özgürlük alanından çıkar ahlak ve yasanın hükmü altına girer.
"TÜRKİYE ÇIKARLARI KONUSUNDA MOTİVE DEĞİLLER"
Burada durum gazetecilik ya da akademisyenlik veya fikir özgürlüğü durumundan çıkıyor ve hukuki bir boyuta taşınıyor. Bu insanların Türkiye çıkarlarını koruma konusunda ne kadar motive oldukları ayrı bir tartışma konusudur. Batı çıkarlarını koruma konusunda daha fazla motivasyona sahip olabilirler."