Korkusuz
Kemal Özcan

Sertleşme ilaçlarını kontrolsüz kullanmayın

Sertleşme sağlayıcı ilaçları bilinçsiz kullanmak yerine ereksiyon sorununun altında yatan nedeni araştırmak ve tedavi olmak gerekir. Zira bu problem kalp-damar hastalığından kaynaklanabilir...


Benim şikayetim böyle düzelir mi?


SORU:

41 yaşında, 15 yıldır evli bir erkeğim. Son bir yıldır neredeyse hemen her ilişkide sertleşme sorunu yaşamaya başladım. Tansiyon hastasıyım, sertleşme sağlayıcı ilaç kullansam bir zararı olur mu? K.S./ İstanbul

CEVAP:

Şehir hayatında stres ve kötü beslenme kalp ve damar sağlığın olumsuz etkiliyor. Erkek cinsel fizyolojisinde sertleşme refleksi kalp ve damar sağlığı ile doğrudan ilişkilidir. Çün­kü sertleşme denilen olay penis içindeki sün­gersi dokuların onu besleyen damarlardan gelen kan basıncıyla şişmesidir. Bu nedenle 40 yaş üstü erkeklerde belirgin bir nedeni olmadan gelişen sertleşmeyi sağlayamama, oluşan sertliği sürdürememe ya da belirli pozisyonlarda kaybetme durumunda bunun kalp sağlığı ve dolaşım bozukluğuna bağlı olabileceği düşünülmelidir. Sertleşme sağ­layıcı ilaçlarını gelişigüzel kullanmak yerine sertleşme sorununun altında yatan nedeni araştırmak ve ona uygun bir tedavi programı uygulamak gerekir. Sizin durumunuzda tan­siyon hastalığı sözünü ettiğiniz ilaçlarla risk yaratabilir. Bir üroloji doktoruna danışmadan kullanmamanızı öneririm.

Cinsel hayatımız normale döner mi?


SORU:

27 yaşında evli bir kadınım. Eşim gebe kal­dığımda önce sertleşme sorunu yaşamaya başladı, sonra ilgisi tümden azaldı. Çocuktan sonra bir yıl geçti hala bir şey yok, bu durum normal mi? S.A./ Nevşehir

CEVAP:

Gebelik ve lohusalık dönemi cinsel uyumu sekteye uğratan önemli bir yaşam dönemidir. Bu dönem eşin anne olmasıyla birlikte özellikle annesiyle bağı güçlü erkekler de bir cinsel isteksizliğe bunun sonucunda sertleşme sorununa yol açabilir. Bilinç dışı eşi anne gibi görmeye başlayabilir ve bu durum cinsel isteksizliğe dönüşebilir. Bazı erkeklerde ise doğan bebek eve gelen bir kardeş gibi görülerek eşin ilgisi ona döndüğü için eşe karşı bir kızgınlığa ve bunun sonucunda cinsel isteksizliğe neden olabilir. Bunlar bilinçli süreçler değil bilinç dışı süreçlerdir. Sizin durumunuzda eşinizin önceden de çok ilgili olmadığı, gebelikle birlikte size karşı ilgisini tümden yitirdiği anlaşılıyor. Böyle bir durumda ebeveyn rollerinizden biraz sıyrılarak kadın erkek rollerine dönüş yapmanız, baştan çıkarma ve erotizme daha fazla yer vermeniz faydalı olacaktır.

Biz bu problemi nasıl aşabiliriz?


SORU:

İki aydır evli bir erkeğim. Eşimle henüz cinsel ilişkiye giremedim. İkimiz de tecrü­besiziz ve bunu kimseye söyleyemiyoruz. Biz bu sorunu nasıl aşabiliriz? İ.H./ Konya

CEVAP:

Cinsel sorunların büyük bir çoğunluğu cinsel bilgisizlikten ve deneyimsizlikten kaynaklanıyor. Önceden bu durum kirvelik, sağdıçlık gibi bazı sosyal rollerle telafi edilebiliyordu, sonradan onlar da kalkınca yeni evlenen çift kendini yüzme öğrenmeden denize düşmüş gibi buluyor, çırpındıkça birbirlerini batırıyorlar. Siz öncelikle telaş etmemeli, birbirinizi tanımaya çalışmalısınız. Paylaşılan endişeler ve duygular birbirinize olan yakınlığınızı ve hoşgörünüzü artıracaktır. Birlikte banyo yapmanız, yatakta çıplak vakit geçirip, karşılıklı dokunarak sohbet etmeniz kaygı seviyenizi düşürerek her şeyin daha kolay olmasını sağlar. Bu konuda yazılmış eğitici kitapları okuyabilir, filmleri seyredebilir, okuyup gördüklerini uygulayabilirsiniz.