Korkusuz

Hatırlatma

Hatırlatma
Önceki gün Ankara’da cafcaflı bir törenle karşılanan İsrail Cumhurbaşkanı İzak Hertzog dün benzer bir ilgiyle Ankara’dan ayrıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yandaş medya Hertzog’a büyük ilgi gösterdi.

Az geriye gidelim.

Nisan 2003’de Başbakan olan Erdoğan öncesinde ve sonrasında ABD’deki Yahudi lobilerle yakın bir temas içindeydi. Bu ilişki çerçevesinde Erdoğan Macar Kökenli Amerikalı Yahudi George Soros’la birkaç kez buluşmuştu.

Bu nedenle Yahudi lobi örgütlerinden en önemlisi AJC 29 Ocak 2004’de Erdoğan’a ‘Siyasi Cesaret Madalyası’ vermişti.

Madalyadan ‘cesaret’ alan Erdoğan 1 Mayıs 2005’de İsrail’e giderek Başbakan Şaron’la buluştu o da Erdoğan’ı “Hoş geldin İsrail devletinin ebedi başkenti Kudüs’e” diye karşılamıştı.

Bu “dostluktan” cesaret alan Erdoğan Şubat 2006’da Hamas lideri Halid Meşal’i Ankara’ya çağırarak İsrail’e barıştırmaya çalıştı. Bununla yetinmeyen Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Peres ile var olmayan Filistin Devlet Başkanı Abbas’ı Ankara’ya davet ederek TBMM’de konuşturdu. Barış çabalarını sürdüren Erdoğan bu kez Esad ile olan dostluğuna güvenerek İsrail ile Suriye’yi barıştırmaya kalkıştı ve Nisan 2008’de iki tarafın temsilcilerini İstanbul’a davet etti. Her şey iyi gelişirken İsrail Başbakanı Olmert Erdoğan’a verdiği söze rağmen 27 Aralık 2008’de Gazze’ye saldırdı ve 1600 kadar Filistinliyi öldürdü.

İşler karışıyor.

İsrail’in bu davranışına çok kızan Erdoğan intikamını 29 Ocak 2009’da Davos’da aldı. Moderatöre “One Minute” diyen Erdoğan yanında oturan Peres’e “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” dedi.

Ocak 2010’da karşılık veren İsrail Dışişleri Bakanlığı Tel Aviv’deki Türk büyükelçisi Oğuz Çelikkol’u davet ederek “alçak koltuğa” oturttu.

Bundan beş ay sonra 12 Mayıs 2010’da Türkiye veto hakkını kullanmayarak İsrail’in OECD’ye katılımına onay verdi.

Bu onaydan 18 gün sonra İsrail Gazze’ye giden insani yardım gemisi Mavi Marmara’ya saldırdı ve 10 Türk vatandaşını öldürdü.

Erdoğan “Ben mi size gidin dedim” dedi.

2010 sonunda Arap Baharı Tunus’ta başladı ancak Türkiye’nin güney ve İsrail’in kuzey komşusu Suriye her iki ülkenin ortak ilgi alanıydı. Türkiye; Suriye devletine karşı savaşan İslamcılara kuzeyden yardım ederken İsrail benzer yardımı güneyden yapıyordu.

2011’in sonunda Ankara; İsrail’i İran füzelerine karşı uyaracak Amerikan radarlarının Malatya-Kürecik’te kurulmasına izin verdi.

Başkan Obama’nın aracı olmasıyla Ağustos 2016’da Netanyahu’nun telefonla Erdoğan’dan özür dilemesi ve Mavi Marmara’da yaşamını yitirenlerin ailelerine 20 milyon dolar bağışta bulunmasıyla dosya kapandı ve İsrailli yetkililer hakkında Türk ve uluslararası mahkemelerde açılan davalar düşürüldü. Öncesinde Mayıs 2016’da Türkiye bir kez daha vetosunu kullanmamış ve İsrail’in NATO merkezinde gözlemci bulundurmasına izin vermişti.

6 Aralık 2017’de Trump’ın Kudüs’ü “İsrail’in ve dünya Yahudilerinin ebedi başkenti” ilan edince Erdoğan çok kızdı ve İslam İşbirliği Örgütü Dönem Başkanı olarak liderleri iki kez İstanbul’a zirve toplantısına çağırdı ama işe yaramadı.

Bu arada Mısır’da Sisi; İslamcı Mursi’yi devirmiş ve Katar’la müttefik olan Erdoğan bölgede hızla yalnızlaşıyordu ama İslamcıları kazanmak için   ağır ifadelerle İsrail’e yükleniyordu. Bu yüklenme iki ülke arasında ticari ilişkilerin rekor üzerine rekor kırmasına engel olmuyordu. Üstelik Azerbaycan ve Kuzey Irak Kürt petrolü Ceyhan’a geliyor oradan da bildik gemilerle Hayfa’ya taşınıyordu.

Eylül 2020’de Trump İsrail’i BAE, Bahreyn, Fas ve Sudan’la barıştırınca Erdoğan önce çok kızdı sonra da kendisi bu ülkelerle ilişki geliştirmeye başladı.

22 Aralık 2021’de Yahudi Hahamlarla buluşan Erdoğan öncesinde ve sonrada Hertzog’la üç kez telefonla görüşerek Türkiye’ye davet etti.

14 Şubat’da “15 Temmuz darbesini finanse etmekle” suçlanan BAE’ye giden Erdoğan yakında en ağır ifadelerle yüklendiği İsrail’i ziyaret edebilir.

Sırada Suudi Arabistan ve Mısır dahil diğer ülkeler var çünkü Ankara kendine göre yeni bir bölgesel politika uygulamaya çalışıyor.

Ankara “Suriye politikasından vazgeçmeyecek ve olası Rusya baskılarını karşılamak için İsrail’le birlikte hareket edecek”.

Tümü çelişkilerle dolu hesaplarla yürütülen müthiş diplomasi!

Şimdiye kadar işe yaramadığı gibi bundan böyle yaramayacak ve maliyetle birlikte riskler de artacak.

Benden söylemesi.