Korkusuz
Ümit Zileli

İşlerinin Allah’a kaldığının açık kanıtı!..

İktidar partisi iyice şaşırdı!..

Yaptıkları açıklamalar, sarf ettikleri laflar “Aman Allah” dedirtiyor... Her ağızlarından çıkan söz bir öncekini mumla aratıyor! Mesela AKP Denizli Milletvekili sıfatlı muhterem Meclis’te milletin perişan hali anlatılırken ne demişti anımsıyor musunuz?

-Kuru ekmek yiyorlarsa demek ki aç değiller!

Çok tepki almıştı. Ancak sonradan edilen laflar bu muhteremin yediği herzeyi bile unutturdu! Mesela, bir başka iktidar partisi vekili “etin gramla, meyvenin, domatesin taneyle” alınmasını önermiş ardından da  şu müthiş zeka örneği düşüncesini aktarmıştı:

-Zaten bu mevsimde turfanda meyve sebzenin fazlası sağlığa zararlıdır!

Bir başkası porsiyonların azaltılmasını tavsiye etmiş, bir diğeri benzin istasyonlarındaki araç kuyruklarını “araç bolluğuna” bağlamış, bir vekil eskisi ise Almanya’da enflasyonun yüzde 1’den yüzde 2.5’e çıkmasını şöyle değerlendirmişti:

-Almanya’daki enflasyon yüzde 150 arttı!

Matematik bilimine yepyeni bir bakış açısı getiren muhterem, sosyal medyada fazla “gırgıra alınınca” bu dahiyane iddiasından geri adım attı!

Örnek bu sütuna sığmayacak denli çok, bir o kadar da trajik ve komik ne yazık ki! Söylediklerinin ne kadar farkındalar, sonradan “Yahu ben ne demişim” diye sıkıntı duyuyorlar mı bilmiyorum.

Ancak söyleyecek bir şey bulamadıklarında da yumruklarını konuşturuyorlar! Önceki gün Meclis’te İçişleri Bakanlığı bütçesi konuşurken yaşanan rezilliği çoğunuz gördünüz zannımca... AKP’li eski boksör, pardon futbolcuydu galiba, gazeteleri ve ekranları süsleyen fotoğrafını görünce ne hissetti acaba?

-Sonuçta iktidar partisinin fena halde paniklediği, “hikaye buraya kadar” sızlanışlarından açıkça belli oluyor!

Bakara Suresi’nden bir ayet!


Şimdi gelelim AKP’li Cumhurbaşkanı’nın kürsüden okuduğu ayete...

İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği’nin Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşen 16. Konferansı açılışına katılan Cumhurbaşkanı, şu konuşmayı yaptı:

-Dünya hayatını imtihan olarak gören insanlarız. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de ‘Muhakkak ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele’ bu şekilde buyurmaktadır...

Bakara Suresi’nden alıntıladığı ayet, Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanların çektiği sıkıntılara nedeniyle inmişti... İyi de bunun bunun günümüzle ne ilgisi vardı? Gazeteci kardeşim İsmail Saymaz, bunun nedenini şöyle açıkladı:

- Ne oldu? Vatanımızdan mı ayrıldık? İşgale mi uğradık? Savaş mı var? Hayır. Beceriksizlik ve liyakatsizlik yüzünden varlık içinde yokluk çekiyoruz. Türkiye şaha kalkınca “Cumhurbaşkanımızın emir ve talimatıyla” oluyor. Beceriksizlik, iş bilmezlik, liyakatsizlik ve partizanlıktan ötürü memleket iflasa sürüklenince “Cenab-ı Allah’ın takdiriyle” oluyor. İslam, sizden çektiğini hiç kimseden çekmedi!

Tüm anketlerin de açıkça gösterdiği gibi “Abbas yolcu!” Ehh, öyle olunca da yine her zaman yaptıkları üzere “Din-iman” ipine sarılıyorlar... Neredeyse 20 yıl ne zaman başları sıkışsa aynı yöntemi kullandılar. Ancak yol da bitti, deniz de bitti...

-Bu millet artık yemiyor muhteremler!..

Asgarinin en şahanesi!


Önce sağlıkçıları aldattılar...

2018’den bu yana vaat üzerine vaatle neredeyse 4 yıl oyaladıkları sağlık çalışanlarını bu kez “şahane zam” safsatasıyla kandırdılar. Mum yatsıya kadar bile yanmadı!

Sırada memurlar vardı; onları da bir güzel uyutmaya kalkıştılar ancak memur yıllarca kandırılmışlığın öfkesiyle bu kez yutmadı, yutacağa da benzemiyor!

Emeklinin adını bile anmadılar. 10 milyon civarındaki emekli ortalama 1500 TL maaşla sefaletin en koyusunu yaşamasına karşın yok sayıldı!

Sonunda asgari ücret komisyonu sözüm ona toplandı. AKP Genel Başkanı, hem de kürsüden “fevkaladenin fevkinde” yani şahane bir asgari ücret zammı vaat etti işçiye! Sonunda komisyondaki işveren temsilcisi bu şahane zamla ilgili rakamı söyledi:

-3 bin 567 Törkiş lira!

İşçi temsilcisi muhterem Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ise bu açıklamaya şiddetle karşı çıkarak şu şahane rakamı telaffuz etti:

-İşçinin kırmızı çizgisi 4 bin TL! Yani işvereninkinden yalnızca 433 TL fazla dolara vursan 32 dolar, o da bugünkü kurdan!

Buna şöyle yanıt vereyim: Sayın ve de muhterem komisyon üyeleri, o dediğiniz rakamlar daha verilmeden eridi gitti! Merkez Bankası’nın üç defa müdahalesine rağmen dolar bana mısın demedi bu yazı yazılırken 1 dolar 13.90 TL’ye ulaşmıştı! DİSK’in açıkladığı rakam 5 bin liranın üzerindeydi, o bile neredeyse eridi bitti!

Ben size söyleyeyim, saptanan rakam AKP’li Cumhurbaşkanı’na gider, o da “en şahane” rakam olan 4 bin TL’yi bahşeder, perde kapanır!

Haa, buna işçinin tepkisi ne olur onu da göreceğiz! Emekli, memur ne der onu da göreceğiz. Ancak ben sandıkta ne olur sorusunun yanıtını bekliyorum...

-En şahanesinden bir “perde kapanışını” orada göreceğiz zannımca!..