Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Umarım bir gün o da olur...

8 Aralık 2021 tarihinde Erdoğan dedi ki:

“Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Yastık altındaki dolarlarını liraya çevirin...”.



Şimdi beş yıl önceye dönelim...

Aynı Erdoğan 2 Aralık 2016’da:

“Sevgili milletim, sizleri Allah için seviyorum” diye başladığı konuşmasında...

Sevgisinin...

Allah’ın emri gereği (Zorunluluk) olduğunu vurguladıktan sonra...

Şöyle demişti:

“Yastıklarınızın altındaki dolarları çıkarın, liraya çevirin...”.



Bunları söylediği gün:

1 dolar = 3.58 TL idi...





Bugün ise 1 dolar = 13.75...

Ve Erdoğan yine...

Aynı şeyi söylüyor:

“Sevgili milletim, sizleri Allah için seviyorum...... yastıklarınızın altındaki dolarları çıkarı Türk lirasına çevirin...”.



Umarım bir gün gelir...

Sevgili milletini...

Kendi aklı ve duygularıyla da sever...

Böyle hizmet olmaz olsun...


Canlarım:

Politikacılar birbirleriyle dalaşıyor...

Milletlerin ise yürekleri “pır pır” ediyor...

Çünkü...



Olası savaşta siyasetçilerin değil...

Milletlerin çocukları ölecek...

Milletlerin evleri başlarına yıkılacak...



Ne yazık ki canlarım...

“Politikacı” deyince...

Yok aslında birbirlerinden farkları...

Hepsi aynı...



İletişim kurmak...

Yardımlaşmak...

Uzlaşmak...

Ve...

Paylaşmak yerine...



Hırlaşmayı...

Karşılıklı birbirlerine parmak sallamayı...

Hakaret ve tehditler savurmayı...

Ve hatta...

Savaşmayı tercih ediyorlar?..



Oysa meslekleri:

İnsana hizmet etmek...



Böyle hizmet olmaz olsun...

Oyların konsolidasyonu operasyonu...




ABD Devlet Başkanı Biden ile Rusya Devlet Başkanı Putin uzun süren bir görüşme yaptılar...

Konu:

Ukrayna’nın NATO’ya alınacak olması...

Rusya’nın ise bu katılımı kendi güvenliği için bir tehlike sayması...



O görüşme sonrası karşılıklı tehditler savruldu...

Bu tehditleri okuyan, duyan milyarlarca insanın ise yine:

Huzuru kaçtı...



Yani canlarım...

Rusya ile Ukrayna savaşır...

ABD de bu savaşa müdahil olursa...

Bilin ki...

Üç ülke iktidarı da...

Güven ve oy kaybı yaşıyordur...

Azgın azınlığı tahrik edip...

Oylarını konsolide operasyonu başlatmışlardır...

Alkışlıyorum arkadaş...


DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu; “masum” olduğuna inandığı bir yurttaşımız için:

“Suçsuz olmasına rağmen haksız şekilde cezaevinde olan Fatma Teyze tahliye edilmiş. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedikten sonra...

Hukukun en temel ilkelerinden birini hatırlatıyor:

“Fatma Teyze gibi adalet arayan sayısız insanın mağduriyetine son verilmeli.

Çözüm merhamet etmek değil, hukuka dönüp adaleti tesis etmektir...”.

[caption id="attachment_311644" align="alignnone" width="600"] Mustafa Yeneroğlu[/caption]



Bu düşünce önce...

Parlamenterimizin tümünün...

Sonra da...

Halkın (Tamamı olmasa da olur) en az dörtte üçünün:

Vicdanlarına ve beyinlerine yazıldığı gün...

Makus talihimizin yerle bir edildiği gün olacaktır...



Mustafa Yeneroğlu’nu alkışlıyorum...

Olan zavallı gençlere olacak...


Şu soruların cevabını vermeyen politikacılar...

Soruların sahiplerini de baskılıyorlar...

Soruları hatırlatayım:



Ülkeleri yöneten politikacıları seçip iktidar yapan halklar:

Birbirlerine düşman mı?..

Birbirlerinin analarına avratlarına sövmüş mü?..

Birbirlerine hakaret etmişler mi?..

Birbirlerinin mallarını mülklerini çalmışlar mı?..



Yooo...

Halklar birbirlerini tanımıyorlar bile...

Savaşacak olan delikanlılar daha önce:

Birbirlerini hiç görmemişler...

Birbirleriyle asla dalaşmamışlar...



Ama...

Politikacılar...

Oy kaybetmeye başlamışsa...

Böyle durumlarda...

Kendilerini seçen ve seçmeyen makul çoğunluğun değil...

Azgın azınlığın taleplerini yerine getirirler...

Kader değil, o kendi etti...


Katar veliaht Emiri Al Sani’nin Batılı giysilerle konuk ettiği Hanımefendi:

İngiltere eski başbakanlarından Theresa May...

Yani...

Emir’in atalarının eski patronu...



Oysa aynı Emir...

Erdoğan’ı...

Atalarının eski patronu Osmanlı’nın mirasçısı olarak değil de...

“Parasal yardımda bulunduğu, muhtaç bir ülkenin cumhurbaşkanı” olarak tanımlıyor olmalı ki...

Bahçe betonunu yıkayan çöl bedevisi kıyafetiyle karşılıyor...





Yani canlarım:

Erdoğan...

Rahmetli Ecevit için hangi aşağılayıcı cümleleri kurduysa...

Bugün hepsine muhatap oluyor...



Bu bir kader değil...

O kendi etti...

Ay’a yazık...


AKP’li Mustafa Varank demiş ki:

“Aya sert iniş yapma çalışmalarımızı hızlandırdık...”.



Aman kardeş...

Lütfen biraz yumuşak olsun inişiniz...

Ay’a da yazık yani...