Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Siyasi ömrü de fiziki ömrü de yetmez...

AKP Genel Başkanı İslâmî ekonomiden sonra bu defa da:

“Allah’sız ekonomi” modeli olarak da tanımlayabileceğimiz...

Çin Ekonomi modeline geçiş yaptığımızı açıkladı...





Nereden çıkardığıma gelince...

Nasıl bir ekonomi politika uygulayacağını anlattıktan sonra aynen şöyle dedi:

“Çin böyle yaptı...”.



Peki...

“Allahsız ekonomi” nereden çıktı?..



Çin’de din yok da ondan...

Haliyle...

Allah’ı da yok Çin’in...



Allahsız Çin modeli şöyle:

İç tasarruflar arttırılacak...

İç tüketim duracak...

Sadece ihracata çalışılacak...

Bazı antidemokratik yasalar desteğinde...

Tüm kaynaklar yatırımlara ayrılacak...



Oysa...

Türkiye’nin huzur bulabilmesi için öncelikle:

İşsizlik oranı %4’ün altına düşürülmeli.

Bunu kısa vadede...

Mültecileri geldikleri ülkelere göndererek...

Ve...

EYT’yi çıkararak yapabilirler...



Eş zamanlı olarak da...

Tarım başta olmak üzere:

Yatırımları...

Ve haliyle:

Üretim arttırmalı...



Son 10 yıldır yaptığı tek şey var iktidarın...

Seçim kazanmak için:

Halkı borçlandırmak...

İthalat yaparak iç üretimi dengelemek...

Aşırı fiyat artışlarının önüne geçmek...



Ve böylece...

Yerli üreticiyi cezalandırmak...



Peki...

Erdoğan Çin modelinde başarılı olur mu?..



Çin gibi antidemokratik bir ülke olmayı göze alabilecekse...

Tabii olabilir...

Ama...



Bunu yapmaya Erdoğan’ın ne siyasi ömrü yeter...

Ne de fiziki ömrü...

Ne olacağı belli...


Faizlerin bir kez daha indirileceğinden...

Eğer indirilmek bir yana...

Aksine arttırılırsa:

OHAL ilan edileceğinden...

Nasıl bu kadar emin olabiliyorum?..





Canlarım...

Siyaset:

“Doğruyu söyleme” mesleği değildir...

Siyaset:

“Siyasetçinin işine yarayanı söyleme” mesleğidir...



16 aralıkta yapılacak MB Para Piyasası Kurulu toplantısında faiz indirilmez...

Aksine: Yükseltilirse...

Muhalefetin sloganı daha şimdiden belli:

“Erdoğan enflasyonu sevdi...”.

“Erdoğan tükürdüğünü yaladı...”.

“Erdoğan’dan büyük faiz çarkı...”.

İnanın düzelecek...


Dünyada öyle mi bilemem ama...

Türkiye’de “en çok kazanan” aktörler...

Komedi oynayanlar...





Sinemalarda en çok onlar izleniyor...

En çok onların konser salonları doluyor...



Ama...

Evlerimize giren dizilere baktığınızda:

Komedi neredeyse yok gibi...





Acı, çile, trajedi işleyen diziler:

Reyting rekorları kırıyor...



Neden?..

Çünkü...

Tiyatroya, konsere veya sinemaya...

Eğitim ve gelir düzeyi daha yüksek insanlar gidiyor...





Diziler ise...

Yoksul ve orta düzey eğitim almış yurttaşlarımızın yaşadığı evlerde izleniyor...



Bu istatistik bile Türkiye’de acının sahiplenildiğini...

Ve her sahiplenilen gibi çok sevildiğini gösteriyor...





Zor be canlarım...

Vaziyet zor...

Ama... Düzelecek...

İnanın düzelecek...

Kazanma şansı sıfır


Kimileriniz:

“Yahu dede kurların artması Erdoğan’ın umurunda bile olmaz...” diye itiraz edebilirsiniz...



Öyle değil işte...

Eğer...

Eskiden olduğu gibi...

“Vazgeçilmez” olduğuna inansaydı Erdoğan...

Umursamazdı...

Ama...



Artık o da kabul etti ki...

Erken ya da zamanında yapılacak bir seçimde...

Kazanma şansı şu anda...

Ve bu şartlarda bile: Sıfır...

Hay Allah...


Biliyor musunuz?..

BAE hafta sonu tatilini...

Batı’yla uyum için...

Ocak ayından itibaren:

Cumartesi-Pazar’a kaydırma kararı aldı...



Oysa biraz daha bekleseydiler...

Bizimkilerin seçim kazanma ihtimali olmasa da...

Kendileri açısından “umudu” vardı...



Ve bu sefer...

Kesinlikle her türlü ölçüde (Takvim dahil) Hicri takvim uygulamasına geçilecek...

Hafta sonu tatilleri:

Perşembe-Cuma olacaktı...



Acele davrandı BAE...


Kötü bir tesadüf...


Dedikodu mu gerçek mi bilemem...

Ancak...

CHP; Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlük hakkından vazgeçtiğini...

Konuyla ilgili sorunun ise halen cevaplandırılmadığını:

İddia ediyor...



İşte tam da bu durumda:

TRT1’de yayınlanan:

“Kıbrıs Zafere Doğru” dizisi yayından kaldırılıyor...



Belki tesadüf ama...

Kötü bir tesadüf...

Yön yeniden yukarı...


Erdoğan dedi ki:

“Düşük faiz politikasıyla kuru da enflasyonu da aşağı çekeceğiz...”.



Ve...

Döviz kurları tam da aşağı doğru giderken...

Yönünü yeniden: Yukarı çevirdi...



Oysa... Böyle bir açıklamadan sonra...

TL’nin değer kaybettiği biliniyordu...

Soru-cevap...


Soru:

İnat nedir?..



Cevap:

İnat; daha önce denenen ve kötü sonuç veren bir eylemi defalarca denemektir...