Astronomi

Ay’a Gidilmedi Düşüncesi İnsanların Aklına Nasıl Yerleşti?

Ay’a gidilmedi iddiası muhtemelen tüm komplo teorileri arasında en ilgi çekici olanıdır. Ancak bir çok kişi bu komplo teorisinin nereden ortaya çıktığını ve nasıl yaygınlaştığını pek de bilmez. Bu yazıda size kısaca bu süreci anlatmaya çalışaım.

Apollo 11 astronotları Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, 20 Temmuz 1969’da Ay yüzeyine ayak bastılar. O zamanlar bile, bazı insanlar bunun teknolojik olarak mümkün olabileceğinden kuşkuluydu. Örneğin, James Bond filmi “Diamonds Are Forever”, sadece iki yıl sonra, 1971’de sahte aya inişlerle ilgili bir şaka yaptı. Devamında Mars’a sahte bir insan inişini tasvir eden 1978 Peter Hyams filmi Capricorn One geldi.

1990’larda ve 2000’lerde her türden uzay komplosunu ekrana taşıyan “The X-Files” dizisi vardı. Süreç içinde kimi zaman hiciv biçiminde Ay’a gidilmediğine dair pek çok dizi ekranlarda yer aldı. Tüm bunlar bilgilerinin çoğunu televizyondan edinen bir kesim insanı, Ay’a gidilmediğine inandırmak için aslında yeterliydi. Ancak aslında bu kadarla kalsaydı bu komplo teorisinin unutulması olasıydı.

Ay’a Gidilmedi Düşüncesi 2001 Yılında İyice Yerleşti

15 Şubat 2001’de Fox TV, X-Files oyuncusu Mitch Pileggi’nin sunduğu “Komplo Teorisi: Ay’a İndik mi?” adlı bir program yayınladı. Program bir saat sürdü ve Ay’a gidişin bir uydurma olduğuna bir dizi insanla yapılan röportajları ekrana taşıdı. Programın sonucunda, her şeyin Nevada çölünde (elbette 51. Bölgede!) çekildiğine karar verilmişti. Bu fikre inananlara göre NASA, Ay’a gidecek teknik kapasiteye sahip değildi. Ancak Sovyetler Birliği ile Soğuk Savaş’tan kaynaklanan baskı onları bunu taklit etmeye zorlamıştı. Ancak ne yazık ki program ilk anından sonuna kadar saçma sapan varsayımlar ve tamamen yanlış bilim ile doluydu. 

Tüm bunlardan rahatsız olan, The Bad Astronomer olarak da bilinen Philip Cary Plait,2002 yılında iddialara bir cevap niteliğinde Bad Astronomy: Misconceptions and Misuses Revealed, from Astrology to the Moon Landing “Hoax isimli bir kitap yazdı.

Sonucunda var olan bir yara tam kabuk tutmak üzere iken bir kere daha talihsiz bir belgesel sonucunda kanamaya başlamıştı. O da insanlara hatalı düşündüklerini kanıtlamaya karar vermişti. Kitabı oldukça ilgi çekse de elbette derinden inanmaya başlayan insanları ikna etmek için yeterli olmayacaktı. Devamında “MythBusters” gibi kimi realite showları da halkı eğiterek bu bilinci ortadan kaldırmaya çalışsa da çok da başarılı olamadı. ( İnsanları ikna etmenin neden çok zor olduğunu merak ederseniz: Geri Tepme Etkisi: İnsanları Düşüncelerinin Hatalı Olduğuna İkna Edememe Nedeni)

Eski NASA çalışanı Roger Launius bir demeçte, yıllar boyunca yapılan kamuoyu yoklamaları sonucunda Amerikalıların yaklaşık %5’inin Ay’a gidilmediğine inandığını açıklamıştı. ABD nüfusunun 327 milyon olduğu varsayılırsa, bu 16 milyondan fazla insan demektir.

Aya’a Gidildi mi, Gidilmedi mi Tartışması En Sonunda NASA Çalışanlarını Bile Çileden Çıkardı

2019’un başlarında, NASA sözcüsü Allard Beutel, The Washington Post’a aya inişlerini destekleyen bir yığın kanıt okudu. Ancak yine de, eski astronotlar bile kendilerini bir mücadelenin içinde buldular. Aşağıdaki meşhur yumruk aslında bir yerde bunun göstergesi gibiydi.

9 Eylül 2002’de Buzz Aldrin, Bart Sibrel’in aya iniş aldatmaca komplolarından nihayet bıktığına karar verdi ve Sibrel’in suratına yumruk attı. Polis, tanıkların ve diğer kanıtların Sibrel’in Aldrin’i taciz ederek saldırıyı kışkırttığını doğrulamasının ardından suçlamada bulunmamaya karar verdi.

Aslında tüm bu süreç bir başka soruyu daha gündeme taşıyor. Sonucunda bu yazıda size Ay’a gidildiğinin onarca kanıtını yazabilirdik. Ancak aslında bu kanıtlar her yerde yazıyor ve hemen hemen herkes biliyor. Ancak ne yazarsak yazalım, sonuçta net biliyoruz ki Ay’a gidilmediğine inananlar bu yazılar görmezden gelecekler. Görseler bile cevap verme refleksi ile başlayacak tartışmalar uzayıp gidecek.

Aslında aynı durum tüm komplo teorileri için geçerli. Sonucunda medyanın bu tartışmalardan herhangi birini yayınlayarak komploya meşruiyet kazandırması her zaman mümkün. Çağımızın en tehlikeli argüman çeşitlerinden birisi komplo teorileridir. Çünkü komplo teorisyenlerinin ispat yükü yoktur. Ortaya akla ve kulağa hoş gelen bir iddia atmaları yeterlidir.

Yalan haberleri ve komplo teorilerini yaymanın en başarılı yolu ise sürekli tekrar edilmesidir. Bir kişi aynı haberi farklı kaynaklarda duydukça bir süre sonra doğru olduğuna kanaat getirir. Peki ne yapmalı? Susmalı mıyız? Sanmıyorum. Belki de en doğrusu gerçekleri ortaya koyup, herhangi bir tartışmaya girmeden, kişinin kendi hatasını kendisinin görmesini beklemektir. ( Detaylar: Akıllı İnsanlar Son Derece İhtimal Dışı Komplo Teorilerine Neden İnanırlar?)


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Moon-landing hoax still lives on. But why?. Yayınlanma tarihi: 7 Şubat 2022; Bağlantı: https://www.space.com
  • 50 years later, some still believe the moon landing was faked. Here’s why it wasn’t. Yayınlanma tarihi: 12 Temmuz 2019; Bağlantı: https://globalnews.ca/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir Yorum

  1. Ay yolculuğu hakkında ayrıntılı bilgi ve belgeler yazılıp ortaya konulmus. Hâlâ kuşku duyanlar olacaksa; başka yazılacak yazı ,söylenecek söz, gösterilecek kanıt yok!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu