Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Grönland’da buzulların kalınlığını araştıran bilim insanlarının zor yaşamı

İklim değişikliği nedeniyle Kuzey Kutbu ve yakınlarındaki buzulların eriyerek giderek küçüldüğü yaklaşık 40 yıldır bilim insanları tarafından bilinen bir olgu. Bazı bilim insanlarına göre, buzulların küçülmesi bu hızla giderse, yüzyılın ortasına doğru yaz mevsiminde Kuzey Kutbu civarında buz görülemeyecek.

Bununla birlikte, buzulların küçülmesi hakkında görüş beyan edenler genellikle buzulların yüzölçümündeki küçülmeden bahsediyor. Hâlbuki, buzulların kalınlığının azalması da en az yüzölçümündeki küçülme kadar önemli.

Ne var ki buzulların kalınlığını ölçmek, teknik nedenlerle yüzölçümlerini ölçmek kadar kolay değil. Cryosat-2 isimli Avrupa menşeli bir uydu, kış mevsiminde buzulların kalınlığını ölçmeye tahsis edilmiş. Ancak Cryosat-2, buzulları ve açık denizi yaz mevsiminde tam olarak ayırt edecek yeterli veriyi sağlayamıyor. NASA, geçtiğimiz ay ICESat-2 adında bir uyduyu aynı amaçla yörüngeye gönderdi. Her ne kadar ICESat-2, Cryosat-2’den daha net bilgiler sağlayabilse de, gönderdiği veriler yine de yeterli olmuyor.

İşte veri sağlamadaki bu boşluğu doldurmak için bazı hükümetler ve araştırma kuruluşları, koşulların görece uygun olduğu yaz mevsiminde ölçümler yapmak amacıyla bölgede kamp kuruyor. Bunlardan biri de Almanya’nın Bremerhaven kentindeki Alfred Wegener Enstitüsü’nden geçen temmuz ve ağustos aylarında Danimarka’ya bağlı dev bir ada olan Grönland’a gelen araştırmacı grubu. Grubun hikâyesi New York Times gazetesinde yer aldı.

Buzul fizikçisi Thomas Krumpen liderliğindeki grup buzulların kalınlığını ölçmek amacıyla, Kuzey Kutbu’na 575 mil uzaklıktaki “Kuzey İstasyonu” isimli minik yerleşkede konaklıyor. Kuzey İstasyonu, Grönland’da, Danimarka’ya bağlı askeri ve bilimsel amaçlarla kullanılan bir üs. Araştırmacı grubu, kış mevsiminde nöbetçi olarak sadece 6 askerin konakladığı üs yakınlarında, metal dedektörüne benzeyen özel elektromanyetik cihazlar ve lazer tarayıcılarıyla buzulların kalınlığını ölçmeye çalışıyor.

Ölçümler, mümkün olduğu kadar geniş bir alanın taranması için, EM-Bird adı verilen ve bir denizaltı torpiline benzeyen cihazın, bir uçaktan sarkıtılmasıyla yapılıyor. Ancak ölçümlerin başarılı olabilmesi için hava şartlarının da uygun olması gerekiyor. Bu yüzden -Krumpen’in dışında- iki pilot, bir mühendis, bir tekniker ve bir bilim insanından oluşan grup, mesailerinin önemli bir kısmını hava şartlarının ölçüm için uygun olup olmadığını tartışarak geçiriyor.

Bu uzun ve sıkıcı günlerde, Kuzey İstasyonu gibi çok uzaklarda bulunan birçok yerleşkede olduğu gibi, sıradışı gelenek ve ritüeller de oluşuyor. Domuz çevirme yemek, Ortaçağ’a özgü bazı savaş oyunları oynamak ya da cumartesi günleri akşam yemeklerine gömlek ve kravatla katılmanın zorunlu olması gibi…

Bu yaz havaların görece sıcak geçmesi, ekibin işlerini kolaylaştırmış. Ekibin lideri Thomas Krumpen durumdan memnun: “2 haftada 9 araştırma uçuşu yapmayı başardık. Üstelik bir tanesinde Kuzey Kutbu’na 150 mil kadar yaklaştık. Bu durumdan çok mutluyum.”

Şu ana kadar yaptıkları araştırmadan ise şimdilik şu sonucu çıkarıyorlar: Buzulların kalınlığı yıldan yıla büyük ölçülerde değişiyor. Ancak kalınlığın azalması yönünde bir trend var.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.