Emek örgütleri: 'OHAL değil, demokrasi ve adalet istiyoruz!'

Emek örgütleri: 'OHAL değil, demokrasi ve adalet istiyoruz!'

Emek örgütleri: 'OHAL değil, demokrasi ve ad... DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ve TTB 2. Başkanı Sinan Adıyaman''ın katıldığı basın toplantısı Tüm-Bel-Sen Genel Merkezinde gerçekleştirildi....

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ve TTB 2. Başkanı Sinan Adıyaman''ın katıldığı basın toplantısı Tüm-Bel-Sen Genel Merkezinde gerçekleştirildi.           

Ortak basın açıklamasını KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen gerçekleştirdi. Açıklamanın ardından demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri söz aldılar.

Açıklamanın tam metni şöyle:

(K)eyfi, (H)ukuksuz (K)ıyım Rejimi ve OHAL derhal kaldırılmalıdır!  

15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişimi bir biçimde bastırılmıştır. Fakat AKP iktidarı darbeyle mücadele etmek için Türkiye’nin daha demokratik, laik bir ülke olması yolunda adımlar atmak yerine 20 Temmuz’da OHAL ilan etmiştir. OHAL’in ilan edildiği tarihten bugüne bir yılı aşkın bir süre geçmiş ve bu süre içerisinde Türkiye’de tam bir hukuksuzluk ve keyfiyet rejimi hakim olmuştur.

Gelinen noktada OHAL ile sadece kişisel hak ve hürriyetler değil, halkın oylarıyla seçilen TBMM’nin yasama yetkisi de bütünüyle askıya alınmış durumdadır. Bu dönemde çıkartılan KHK’lar TBMM onayından geçirilmediği için, yargı süreçleri de işletilememektedir. AKP, OHAL yoluyla tek adam rejimini fiilen hayata geçirmiştir.

Bugüne kadar çıkan 26 kanun hükmünde kararname ile 130 bine yakın kişi kamu görevinden ihraç edilmiş, 107 kanunda değişiklik yapılmıştır. Sınırlı bir süreyle ve belirli amaçlar için ilan edilmesi ve sadece bu dönemle sınırlı olabilecek düzenlemeler getirmesi gereken OHAL ile bütün bir geleceğimiz şekillendirilmektedir. Kamu personel rejiminde, eğitim ve sağlık sisteminde, çalışma yaşamında büyük değişimler getiren KHK’lar bir yönetim aracına dönüşmüştür. Parlamento işlevsiz kılınmış, anayasa askıya alınmış, KHK’lar bütün bu değişimleri her tür denetimden kaçırmak için sıklıkla kullanılır olmuştur. Hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerinin hiçbir kırıntısı kalmamıştır.

Bugün açıktır ki AKP, siyasi projesini hayata geçirmek, kültürel hegemonyasını tesis etmek, neoliberal ihtiyaçlar doğrultusunda emek alanını düzenlemek için “Allahın lütfu'' olarak gördüğü darbeyi fırsata çevirmiştir. OHAL uygulamasını ise tüm iktidar dönemi boyunca elde edemediklerini ele geçirmek, çıkaramadığı kanunları çıkarmak ve toplumsal muhalefeti susturmak için bulunmaz bir fırsat olarak görmektedir. Darbe girişimi ile ilgisi açık-seçik kurulmaksızın, hiçbir somut delile dayanmadan, adil yargılama süreçleri işletilmeden haksız hukuksuz biçimde yüz binin üzerinde kamu çalışanı, emekçi işinden, geleceğinden, vatandaşlık haklarından edilmiştir. Basın yayın organları, dernekler kapatılmış, aileleriyle birlikte yüz binlerce kişi açlığa terk edilmiştir. Anayasal güvence altında olan çalışma ve yaşam hakkı gasp edilmiştir.

Gülen cemaatinin devletin her kademesinde yerleşmesini, kadrolaşmasını ve palazlanmasını bilfiil sağlayan AKP iktidarıdır. Yüzlerce vatandaşın hayatını kaybetmesine yol açan darbe girişimine kalkışanların devlete yerleştirilmesindeki sorumluluğunun ve bu darbecilerle geçmişte kurduğu koalisyonun hesabını vermesi gereken AKP, siyasal projesinin önünde engel gördüğü kesimleri, OHAL dışında suç kabul edilmeyecek ve herhangi bir ceza yaptırımı gerektirmeyecek etkinliklerini bahane ederek ihraç etmekte, susturmakta ve cezaevine göndermektedir.

Hayatı darbelerle, Gülen Cemaati gibi cemaat ve tarikatlarla mücadele içinde geçmiş olan emek ve meslek örgütlerinden binlerce kişinin darbe ile ilişkilendirilerek atılması hiçbir biçimde kabul edilemez. Bugün DİSK üyesi 2000’e yakın işçi, KESK üyesi 4000 kamu çalışanı, 3315 hekim ve TMMOB üyesi 3000’in üzerinde mühendis, mimar ve şehir plancısı ihraç edilmiş durumdadır.

OHAL ve KHK rejiminin süreklileştirilmesi iş güvencesinin herkes için tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. KHK’ler ile yapılan düzenlemelerle kurum yöneticilerine de kamu görevinden çıkarma yetkisi verilmiş, emekçilerin kaderi tamamen bir kişinin iki dudağı arasına terk edilmiştir.

Halkın iradesi ile seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları, mesleğini icra eden gazeteciler, insan hakları mücadelesi yürütenler, yaşanan kötülüklere karşı çıkan, mesleğini meslek etiğine uygun olarak icra eden üyelerimiz tutuklanmıştır.

AKP, OHAL sürecinde işten çıkarmayı kolaylaştıran uygulamaları hayata geçirmiş, kadrolaşmak amacıyla mülakat sistemini getirmiş, kendisinin sadık kulu olma potansiyelini sorgulayarak işe alımı yaygınlaştırmış, liyakati tamamen ortadan kaldırmıştır. Sadakatini sunmayan, kamuda çalışarak yaşamını kazananları ise “terörist'' ilan edip “devlet bunları beslemeyecek'' diyerek ihraç etmiştir. AKP Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, grevleri engellemek için OHAL’i kullandıklarını açıkça söyleyerek OHAL/KHK rejiminin amacını da tüm kamuoyu karşısında açıklamıştır. 2017 yılı boyunca beş grevi engelleyerek yaklaşık 25 bin işçinin hakkını gasp etmiş, grev ertelemelerinin kapsamını genişletmiştir.

Bütün çalışma yaşamı, tamamen antidemokratik yollarla, meclisi işlevsiz kılıp halkın iradesini çiğneyerek düzenlenmektedir. İşçiler, emekçiler ve emekliler açlık sınırında yaşamaya mahkum edilmektedir. İhraç edilerek çalışma hakları gasp edilen 37 kişi intihar etmiştir. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça “işimizi geri istiyoruz'' diyerek bütün ihraçların işlerine iadesi talebiyle başlattıkları açlık grevinde kritik aşamaya gelmişlerdir.

Giderek içine sürüklendiğimiz bu karanlık girdaptan kurtulmak için OHAL ve KHK rejimine derhal son verilmelidir. KHK’lar iptal edilmeli, ihraç edilenler ve açığa alınanlar bütün haklarıyla birlikte işlerine iade edilmelidir.

İşe iade talebiyle açlık grevine başlayan ve açlık grevinin kritik eşiğinde olan, sağlık durumları kötüleşen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutukluluk halleri derhal sonlandırılmalı, telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkmadan, bir an önce görevlerine iade edilmeleri sağlanmalıdır.

Herkes için ulaşılabilir, eşit, parasız kamusal hizmet sağlanmalıdır.

Kıdem tazminatı hakkının, iş güvencesinin gaspına son verilmeli; herkes için güvenceli iş, güvenceli gelecek ve insanca yaşanacak ücret sağlanmalıdır.

Demokratik ve barışçıl yollarla hakkını arayanlara yönelik şiddet son bulmalıdır.

Toplumsal barışın, bir arada yaşamın kurulduğu, demokratik, laik bir ülkede yaşamak hepimizin hakkıdır!

Hayır, Diyerek Adalet İçin Yollara Düşenler Bu Zorba Düzeni Yenecektir!

Emeğimize, çalışma ve yaşam hakkımıza yönelen, gerici-mezhepçi bir toplumsal yapı inşası için OHAL ve KHK rejiminin süreklileştirilmesine hayır diyoruz.

Biz tüm renkleri ve çeşitliliği ile anayasa değişikliğine Hayır diyen milyonlarız.

Adalet için yollara düşen, asfaltları aşındıran, herkes için adalet isteyen milyonlarız.

Derelerine, ormanlarına, doğasına sahip çıkan halkız biz.

“Savaşa hayır, barış hemen şimdi'' diyenleriz.

AKP’nin emek düşmanı politikalarına karşı sesini yükselten emekçileriz.

Emeğine, bedenine sahip çıkan, mücadelenin en önünde yer alan kadınlarız.

Bizler DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak geleceğimizi ipotek altına almaya çalışan bu adaletsiz düzene karşı geçmişten, mücadele birikimimizden aldığımız güçle OHAL/KHK rejimine karşı mücadeleyi yükselteceğiz.

Taleplerimiz karşılanana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

"Emek örgütleri: 'OHAL değil, demokrasi ve adalet istiyoruz!'" haberi, 26 Temmuz 2017 tarihinde yazılmıştır. 26 Temmuz 2017 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Emek örgütleri: 'OHAL değil, demokrasi ve adalet istiyoruz!' haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Emek örgütleri: 'OHAL değil, demokrasi ve adalet istiyoruz!' 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 19 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 16:28 Ortadoğu Gerilimi Altın Fiyatlarını Uçurdu: Uzmanlar Düşüş Bekliyor
  2. 16:22 Türk Takımlarının Avrupa Kupalarındaki Macerası Son Buldu
  3. 16:19 Bankacılık Sektöründe Mevduatlar Yükseliyor, Kredi Hacmi Artıyor
  4. 16:15 TÜİK Verileri: Türkiye'de Çocuk Nüfusu Azalıyor
  5. 16:10 Süper Lig'de Heyecan Dorukta: Konyaspor ile Alanyaspor Arasında Kritik Mücadele!
  6. 16:06 Ukrayna Futbolunda Devrim: Hakemler Yalan Makinesinden Geçecek!
  7. 16:01 Mesut Özil'den Arda Güler'e Destek: 'Sabırlı Olması Gerek'
  8. 15:57 Annenin Kulağından Çıkan Canlı Örümcek Sosyal Medyada viral oldu
  9. 15:52 Fatih Karagümrük: Stadyum Eksikliği Nedeniyle Ceza Almamız Adaletsiz!
  10. 15:46 Putin ve Aliyev, Stratejik Görüşme İçin Buluşuyor: Güney Kafkasya'da Yeni Dönem Başlıyor
  11. 15:39 Polonya'da Tutuklanan Adam, Rusya'nın Zelenski'ye Suikast Girişiminde Rol Almakla Suçlanıyor
  12. 15:21 TCMB'nin Haftalık Verilerine Göre Rezervler Artıyor: Dövizde Gerileme, Altında Yükseliş
  13. 15:16 İran Ordusu Komutanı: İsfahan'daki Patlama Şüpheli Hava Cisminin Tespiti Sonucu Gerçekleşti
  14. 15:12 Capri Adası'nda Feribot Çarpışması: En Az 29 Yaralı
  15. 15:07 TCMB Nisan Toplantısında Faizde Değişiklik Beklenmiyor: Deutsche Bank Raporu
  16. 14:59 Türkiye'de Eğitim Alan Yabancı Öğrenci Sayısı 1 Milyonu Aştı: İstanbul'da 185 Bin Öğrenci Okuyor
  17. 14:53 "Oxford Üniversitesi Resim Galerisinden Çalınan Tablo Romanya'da Bulundu"
  18. 14:51 CHP Milletvekili Gürer, Et ve Süt Kurumu'nun Yapılan Zamları Sert Bir Dille Eleştirdi
  19. 14:44 Sağlık Bakanı Koca'dan MHRS Randevularında Yeni Düzenlemeler
  20. 14:40 G7 Bakanlarından İran'a Yeni Yaptırımlar Kararı: İsrail'in Güvenliği Vurgusu ve Ortadoğu Gerilimi
Gündem Haberleri