''Cem Küçük bana Fethullah Gülen’i hatırlatıyor’

Oflaz’ın “Küçük dilini yutmazsan küçültürsün AK Parti’yi!'' başlığıyla bugün yayımlanan yazısı şöyle:

AK Parti saflarında kendisi gibi düşünmeyenleri dışlayan, ötekileştiren, tehdit eden bir gazeteci tipi türedi.

Cem Küçük bunun tipik örneği.

Geçenlerde Cem Küçük bir televizyon programında coşmuş konuşuyor.

Ne diyor?

Gazze’ye insani yardım götürmek isterken uluslararası sularda İsrail askerlerinin saldırısına, katliamına uğrayan Mavi Marmara gemisindekilere “Manyaklar'' diyor.

Bu da bana Fetullah Gülen’i hatırlatıyor.

Fetullah Gülen de Filistinlilere insani yardım götürmek isterken uluslararası sularda İsrail askerlerinin saldırısına, katliamına uğrayan Mavi Marmara gemisindekileri suçlayıp eleştirmişti.

Katilleri suçlamak yerine masumları suçlamak gibi bir vicdansızlık sergilemişti.

Böyle yapınca da ilk tokadı benden yemişti.

Fetullah Gülen’i ağır şekilde eleştirmiştim.

Bu ağır eleştirimi de Vakit gazetesinde dile getirmiştim.

Hatta Odatv benim bu ağır eleştirimi “Lütfü Oflaz Fetullah Gülen’e fena çaktı'' başlığı altında haberleştirmişti.

Herkes muhafazakar medyada Fetullah Gülen’in böylesine eleştirilmesine hayret etmişti.

Çünkü o yıllarda muhafazakar medyada Fetullah Gülen’i bırakın ağır eleştirmek, azıcık eleştirmek bile cesaret işiydi.

İşte birkaç gün önce katıldığı televizyon programında, on şehit veren Mavi Marmara gemisindekilere “Manyaklar'' diyen Cem Küçük de Fetullah Gülen’le aynı zihniyete sahip olduğunu gösterdi.

Mavi Marmara gemisindekilere “Manyaklar'' diyen Cem Küçük bununla da yetinmedi.

Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki dönemde AK Parti içindeki İsrail ile ABD karşıtlarını temizleyeceğini de sözlerine ekledi.

Bu ne dışlayıcı, ötekileştirici bir dildir?

Bu “AK Parti küçük olsun, benim olsun'' diyenlerin dilidir.

Bu AK Parti’yi küçültecek küçük dildir!

AK Parti de bir temizlik yapılacaksa, öncelikle bu dışlayıcı, ötekileştirici dilin sahipleri temizlenmeli.

Çünkü önümüzdeki dönem düşmanları azaltma, dostları çoğaltma dönemi.

Önümüzdeki dönem uzlaşma dönemi.

16 Nisan referandumunda kabul edilen yeni yönetim sistemiyle, artık uzlaşmayı reddeden ülkeyi yönetemeyecektir.

Artık ülkeyi yönetecek olan uzlaşma yöntemiyle seçilecektir.

Ama belli ki Cem Küçük, dışlayıcı, ötekileştirici, kendisi gibi düşünmeyenleri temizleyici tavrını sürdürmeye niyetli.

Demek ki Cem Küçük’ün kendisi gibi düşünmeyenleri medyadan temizlemekle tehdit ettiği yetmedi; şimdi de sıra AK Parti’deki İsrail, ABD karşıtlarını temizlemeye geldi.

Filistinlilere her türlü zulmü reva gören, Filistinli bebekleri bile katleden İsrail’in karşıtları AK Parti’den temizlenecek, öyle mi?

Müslüman ülkeleri işgal eden, halklarını katleden, petrollerini sömüren ABD’nin karşıtları AK Parti’den temizlenecek, öyle mi?

Ondan sonra da emperyalistlere, yedi düvele karşı ikinci kurtuluş savaşı verildiği söylenecek, öyle mi?

Millici, yerlici olunduğu söylenecek, öyle mi?

Ümmetin umudu, koruyucusu, kollayıcısı, kurtarıcısı olunduğu söylenecek, öyle mi?

Herkes iyi bilsin ki, AK Parti de Siyonist İsrail ile emperyalist ABD’nin karşıtlarını temizlemeye hiçbir gücün gücü yetmez.

AK Parti’nin intiharı demek olan böyle bir temizliğe de hiçbir zaman girişilmez.