Memur-Sen: 15 Temmuz’un nöbetçisi-16 Nisan’ın evetçisiyiz

Memur-Sen Gümüşhane İl Temsilcisi Musa UNCU, Memur Sen’e bağlı sendikalar Eğitim-Bir-Sen, Sağlık-Sen, Diyanet-Sen, Büro Memur-Sen, Bem Bir-Sen, Toç Bir-Sen, Enerji Bir-Sen, Bayındır Memur-Sen, Birlik Haber-Sen, Kültür Memur-Sen, Emekli Memur-Sen ve Engelli Memur-Sen Başkanları ve il temsilcileri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında 16 Nisan’da niçin “Evet” diyeceklerini açıkladı.

Memur-Sen: 15 Temmuz’un nöbetçisi-16 Nisan’ın evetçisiyiz

Memur-Sen Gümüşhane İl Temsilcisi Musa UNCU, Memur Sen’e bağlı sendikalar Eğitim-Bir-Sen, Sağlık-Sen, Diyanet-Sen, Büro Memur-Sen, Bem Bir-Sen, Toç Bir-Sen, Enerji Bir-Sen, Bayındır Memur-Sen, Birlik Haber-Sen, Kültür Memur-Sen, Emekli Memur-Sen ve Engelli Memur-Sen Başkanları ve il temsilcileri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında 16 Nisan’da niçin “Evet” diyeceklerini açıkladı.

Memur-Sen binasında düzenlene basın toplantısına sendika başkanları, temsilcileri ve sendika üyeleri katıldı.

Memur-Sen Gümüşhane İl Temsilcisi Musa Uncu burada yaptığı açıklamada, “Milletinin, ülkesinin, devletinin dara düşmesine, zora düşürülmesine, operasyon alanına dönüştürülmesine izin vermez. Ülkesini kaybetmektense hayatını kaybetmeyi, bağımsızlıktan olmaktansa ayağından, elinden, gözünden olmayı önemsemeyen bir millet ve onun kamu görevlilerinden bahsediyorum. Biz, böyle bir milletin egemen olduğu, Türkiye’de sendikacılık yapmanın onurunu yaşıyor, sorumluluğunu taşıyoruz. Yıllarca, kendisiyle hesaplaşmaya, değerlerini aşağılamaya, inancını yok saymaya odaklanmış bir vesayet tezgahının mağduru yapılan milletin yanında, milletle birlikte ortak akıl paydaşlığında olmaktan hiç vazgeçmedik” dedi.

Memur-Sen’in Türkiye’nin her kritik döneminde milletin beklentileriyle örtüşen tercihlerde bulunduğunu ifade eden Uncu, “Bu ortaklığın, bu paydaşlığın, bu yol arkadaşlığının, karardaşlığın arkasında Memur-Sen’in, milletle aynı pencereden bakması, milletle aynı yerden bakması ve aynı şeyi görmesi var.  Biz, milletin gördüğünden başka bir şey görmeyiz, milletin görmediği, dikkate almadığı hiçbir şeyi de görmeyiz, dikkate almayız. Bütün bu söylediklerimiz, bugünkü tartışmalar için de geçerlidir” diye konuştu.

Anayasa değişikliği paketinin mevcut hükümlerinde risk ve tehlike oluşturacak bir yanlışlık görmediklerini, bununla birlikte eksik buldukları konuların da olduğunu kaydeden Uncu, bu konuları şöyle sıraladı: “Kamu görevlilerine yönelik; siyaset yasağının kaldırılmasına ve grev hakkının anayasal teminat altına alınmasına dair hükümlerin pakette olması gerekirdi. Bu eksiklikleri kesinlikle not ediyoruz. Memur-Sen olarak, Memur-Sen’e, bağlı sendikalarımıza üye olmayan, diğer sendikalara üye olan ya da hiçbir sendikaya üye olmayan kamu görevlilerine yönelik negatif bir bakışımız yok. Fikirlerini yanlış, hatalı, eksik bulabiliriz fakat saygı gösteririz. Aynı durum, referandum sürecindeki tercihimiz ve kararımız ile farklı yönde karar ve tercihte bulunacak kesimler ve insanlar için de geçerlidir. Kararı ne olursa olsun bu ülkenin her vatandaşı milli iradenin paydaşı, bu ülkenin eşit vatandaşı, Anadolu’nun kendine has söylemiyle birbirinin kardaşıdır.”

16 Nisan’a kadar sahada olup niçin evet diyeceklerini ve niçin evet denilmesi gerektiğini anlatacakları belirten uncu, Memur-Sen’in anayasa değişikliği referandumuna evet demesinin gerekçelerini ise şu şekilde sıraladı:

• Biz, hem Anayasa değişikliğine ilişkin gerçekleri hem de tercihimize ilişkin gerekçeleri, “Memur-Sen’e Davet Tercih Evet” buluşmalarında her yönüyle ortaya koyarak tüm Gümüşhane’ye analatmaya çalışacağız.
• Anayasa değişikliği paketine bütün olarak bakıldığında, vesayetin feshine ilişkin hem yürütme hem de yargı erki odaklı değişiklikler var. Vesayetin feshine Evet diyerek demokratik hukuk devletinin güçlendirmesine Evet tercihinin neresi hatalı olabilir.
• Yargının tarafsızlığını Anayasal zorunluluk ve sorumluluk haline getiren bir hükme Evet demekten daha makul ne olabilir.
• Yüksek yargı organlarında askeri vesayet dönemlerinin eseri olan üniformalı hakim üye fotoğrafına son verilmesine Evet demek, geçmişin hatalarının tekrarına set çekmektir.
• Yargının demokratik denetimi kanallarının varlığına Evet tercihi, ancak yargı sistemine güvenin artmasını istemek olabilir.
• Suç işlemesi, sanık kürsüsünde olması, dağa kaçırılması, Gezi kalkışmasında rol alması, FETÖ tarafından mankurtlaştırılması noktasında ses çıkarmayanlar gençliğin Meclis kürsüsünde olmasını, yasama faaliyetinde olmasını istemiyorlar. Biz istiyoruz bu yüzden de Evet diyoruz.
• Yasama erkininin yasama faaliyetine yoğunlaşmasını, yasama organı üzerinde yürütme erkinin baskısının kalkmasını, yasamanın yürütmeden bağımsız olmasını makul, makbul ve doğru buluyoruz ve EVET diyoruz.
• Bütün bu siyaset dışı yaklaşımları, milli iradeye aykırı bakışları ortadan kaldıran yürütme erkinin doğrudan sandıkta ve doğrudan millet tarafından belirlenmesi sistemine Evet diyoruz.
• Cumhurbaşkanını seçemeyen & seçtirilmeyen Meclis….her iki fotoğrafı da yaşadık. Bu fotoğrafların ürettiği çatışma ve kamplaşmaların bedelini de ödedik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de bu riski ve geçmişte yaşanmış tehlikeleri ihtimal olmaktan dahi çıkaracağına inanıyoruz. Bu yüzden Tercih Evet diyoruz.
• İmzasının sorumluluğunu taşıyan ve gerektiğinde hesap verme durumunda bırakılan Cumhurbaşkanına Evet demek, hem akl-ı selimle hem de geçmişe dair birikimle uyumludur.
• Bazı partiler ve kesimler, sendika ya da sivil toplum görünümlü örgütler, Anayasa değişikliği paketinin herhangi bir hükmüne atıf yapmadan “tek adamlık” ya da “diktatörlük” kaygısı üretme stratejisiyle hareket ediyor.
• Tek adamlık söylemleri 15 Temmuz destanını yazan milletin bağımsızlık, özgürlük ruhunu kavramamaktır. Milli Şef döneminin mimarı ve siyasi mihmandarı olan siyasi oluşumların, bugün millete “tek adamlık” ve “diktatörlük” serenatlarını ayrıca not etmek gerekir. Hızlı karar verme, demokratik denetim zeminlerini güçlendirme imkanları üreten hükümler barındıran Anayasa değişikliği paketine dair Tercih Evet kararımızın, milletimizi Evet tercihine davet etme çalışmalarımızın genel çerçevesini bu şekilde özetleyelim. Önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı, madde madde, gelecek odaklı değerlendirmelerimizi, gerekçelerimizi paylaşmaya devam edeceğiz.
*Türkiye'nin bir daha darbelere maruz kalmamasınyoluna emin adımlarla yürüsün diyoruz. "15 Temmuz'un nöbetçisi 16 Nisan'ın 'Evet'çisiyiz. Bunu net olarak ifade ediyorum. Çünkü biz bu ülkede bir daha antidemokratik süreçler yaşansın istemiyoruz. Biz bu ülkede sabah kalkıp akşama hükümet değişikliği, pazarlıklarla yoğrulan, fırlayan, inen, yükselen borsa ve dolarlar istemiyoruz. Bu ülke büyüsün ve yürüsün istiyoruz.

Güncelleme Tarihi: 21 Şubat 2017, 22:24
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER