Geçen hafta Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) de, Avrupa’da bazı ülkelerde ve ABD’de basın özgürlüğü ihlallerini yayınlayarak sözüm ona Türkiye’yi aklamaya çalıştı.
BYEGM’nin örnek verdiği ülkeler arasında İngiltere’de vardı. İngiltere’de 16 Kasım’da yürürlüğe giren ve telekomünikasyon şirketlerine kullanıcılarının bilgilerini izleme yetkisi veren yasa ile eski CIA çalışanı Edward Snowden’ın 2013’de Guardian’a verdiği gizli belgelerin tutulduğu hard diskin imha edilme kararını örnek gösterildi.
BYEGM’nin “Ama sen de yanlışsın” demesi Türkiye’yi aklar mı? Bana pek garip geldi. Böyle bir savunmayı kim akıl ettiyse zihinsel engelli sayıp 3 Aralık’ını kutlamak gerekir…
TÜRKİYE’DEKİ BASININ DURUMU
Dostlar, bağımsız bir gazete halkın vicdanı ve toplumsal acının “Ahhh” sesidir. Burjuva demokrasileri kendi ömürlerini uzatmak için bu “Ahhh” sesine kulak kabartır… Diktatörler ise katlanamaz ve gazetenin ağzını kapatır, eğer burun da kapatılıyorsa karşımızdaki dört dörtlük faşist diktatördür.
Biz Türkiye’deki basının ağzının burnunun kapatılmaya çalışıldığını görüyoruz. Ya dışarıdan nasıl görünüyor? İşte uluslararası üç saygın kuruluşun yorumları şöyle:
– Washington merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch – HRW) Türkiye’nin 131 basın kuruluşunu kapatmasını eleştirmiş ve “OHAL meşru amacının dışında, ifade özgürlüğünü bastırmak için kullanılıyor” demişti.
– Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) ise Cumhuriyet gazetesi yöneticilerinin tutuklanmasına tepki gösterirken bunu “gücün küstahça kötüye kullanımı” olarak nitelemişti.
– Sınır Tanımayan Gazeteciler (Reporters Without Borders) da Hayat Tv, Özgür Gündem, IMC TV ve DİHA gibi basın kuruluşlarının kapatılması ve çalışanlarının tutuklanmasına “Basın kuruluşlarını kapatmak sansürün son noktasıdır” diye tepki göstermişti.
AÇIK GAZETE GECESİ’NE ÇAĞRI
Genel Yayın Yönetmeni olduğum Açık Gazete 13 yıldır bağımsız bir e-gazete olarak ayakta. Londra merkezli Açık Gazete dünya haberlerini bağımsızlık çizgisine gölge düşürmeden sayfalarına taşırken İngiltere’deki kendi küçük toplumumuzun da vicdanı olmaya çalışıyor.
Toplumdaki mağdur, ezilen, sömürülen, dezavantajlı grupların sesi olmaya çabalarken içimizdeki piranaları da cesurca teşhir ediyor. Açık Gazete; kayıp bir toplum üyesini bulmayı, cezaevinde faşistlerin saldırısına uğrayan toplum üyesi bir mahkuma sahip çıkmayı ya da kapanan bir toplum kitapçısındaki hüznü okurlarına taşımayı kendisine misyon olarak görüyor. Gazeteciliğin yetmediği yerde topluma SOS gönderip, onları seferber etmeye çalışıyor.
Açık Gazete olarak bu yıl da 9 Aralık Cuma saat 19’da “22 Moorfield Road, N17 6PY” adresindeki Kuzey Londra Toplum Merkezi’nde (DAY MER-Tottenham) yıl sonu gecesinde bir araya geliyoruz. Bu satırlara gözü değen okurlarımızın da katılımıyla birlikte felekten bir gün çalacağız.
Gecede alfebetik sırayla Begüm Ocakçı, Bülent Demirci, Didem Yurdakul, Erdoğan Bayır, Neslihan Çakır, Olcay Bayır ve Onur Çabuk Açık Gazete’ye destek amacıyla sahneye çıkacaklar. Çakır’ın ayrıca sunuculuğunu üsleneceği yemekli geceye sürpriz sanatçılar da renk katacak.
Yemekli geceye katılım payı £25 olarak saptadık. Keşke bağımsız bir gazete olarak okurlarımızdan katkı payı istemeyecek gücümüz olsa… 9 Aralık Cuma akşamı randevumuzu unutmayın lütfen.