Adil Öksüz'le Ahmet Davutoğlu'nun yolu nerede kesişti

Türkiye, 15 Temmuz gecesinden beri Adil Öksüz muammasını çözmeye çalışıyor.

Darbe girişiminin kritik ismi olan Öksüz o günden bu yana kayıp.

Muamma büyüdükçe kafalardaki sorular da büyüyor.

Odatv bu kez Öksüz meselesinde yazılmayan bir konunun izini sürüyor.

Şöyle anlatalım...

Adil Öksüz, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyesiydi.

Sakarya Üniversitesi'nde olması da pek tesadüf değildi. Öksüz'ü öğrenciliğinden beri himaye eden, tezinin danışmanlığını yapan, kitap yayımladığında tanıtım yazılarını dahi yazan bir isim var: Prof.Dr. Suat Yıldırım.

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin eski mensubu olan Yıldırım da tahmin edeceğiniz gibi Fethullahçıydı.

Türkiye'nin gündemine düşmesi ise yayımladığı Kuran meali nedeniyle oldu.

Yıldırım'ın mealinin Türkiye'de kavga konusu olmasının nedeniyse mealde İncil'e ve Tevrat'a verdiği referanslardı.

Birçok kişiye göre bu meal Cemaat'in "Dinlerarası Diyalog" projesinin parçasıydı.

Cemaat-Hükümet kavgasından sonra Yıldırım hakkında da gözaltı kararı çıktı. Yıldırım, evine gidildiğinde çoktan firar etmişti.

Burada bir ayrıntıya dikakt çekmemiz lazım.

Yıldırım'a gözaltı kararı 11 Aralık 2015'te örgütün yönetim kadrosunda yer alan toplam 73 kişiyle birlikte alındı.

Pekçok kişiye göre bu operasyon oldukça geç kalmıştı.

Zira Cemaat'in bankasında hesabı olanlara bile operasyon yapılırken, dershaneleri basılırken tepe yöneticileri almak 2015 yılının sonunda birilerinin aklına gelmişti.

Nitekim adreslere gidildiğinde 73 kişiden 65'inin kaçtığı anlaşıldı.

Kaçanlar arasında Suat Yıldırım da vardı.

Erdoğan da bu operasyondaki kaçakları hatırlatarak operasyonların gidişinden rahatsızlığını medyaya açıklamıştı.

Birileri Cemaat operasyonlarına ayak mı sürüyordu ya da birileri Cemaat'in tepesine "kaçın" mı diyordu bilemiyoruz?

Fakat o günlerde Başbakan olan Ahmet Davutoğlu'nun Adil Öksüz'ü himaye eden Suat Yıldırım'la ilginç ilişkisinden söz edebiliriz.

Zira tıpkı Adil Öksüz gibi Ahmet Davutoğlu da Yıldırım'ın keşfettiği akademisyenler arasındaydı.

Davutoğlu henüz bir doktora öğrencisiyken Yıldırım Davutoğlu'nu destekliyor, akademi dünyasına sokmak için elinden geleni yapıyordu..

O günlerde Yıldırım'ın öğrencisi olan ve bugün Hollanda'da Rotterdam İslam Üniversitesi'nde olan Mehmet Refii Kileci ilişkiyi şöyle anlatıyor: "Tefsir doktorası yaptığım esnada Suat Hocam o zaman genç bir doktora talebesi olan sayın Ahmed Davudoğlu'nu keşfetmişti. Bir kaç kere sayın Davudoğlu ile hocamın odasında karşılaştım. Suad Hocam Ahmed Bey'in çok zeki, kabiliyetli bir genç olduğunu söyledi. Genç akademisyeni teşvik ediyordu. Hatta o zaman Bediüzzaman Hz. ile alakalı sempozyumda Ahmed Davudoğlu Bey'in tebliğ sunmasını istedi ve teşvik ettiği gibi sempozyum komitesine referans oldu. O zaman genç akademisyen Ahmed Davudoğlu Bey'in mükemmel tebliğini, güzel sunumu ile dinleme fırsatı bulmuştum."

Kileci, Yıldırım hakkında yakalama kararı çıktığı günlerde operasyon için şu ifadeleri kullanıyor: "Sayın Prof. Dr. Ahmed Davudoğlu Bey'in de ben şu anda yapılanları tasvip ettiğini düşünmüyorum."

Kısacası Davutoğlu'nu da Adil Öksüz'ü de akademiye hazırlayan, konferanslarda sunduğu tebliğlere destek veren, onlarla üniversitede buluşan isim Suat Yıldırım'dı.

Kendisine yapılacak operasyonu önceden öğrenen Yıldırım bugün firarda. Adil Öksüz'ün akıbeti ise bilinmiyor.

Davutoğlu ise eski Başbakan olarak bugün Meclis açılışında bir milletvekili olarak bulunuyordu.

Bakalım bu kesişmeye dair daha neler öğreneceğiz.

Odatv.com