‘Şort giydiği’ gerekçesiyle belediye otobüsünde bir kadına tekme atan saldırganın şoföre, “Bunların kafasını koparmak lazım, ezmek lazım, bunlar otobüsü cünüp ettiler” dediği öne sürüldü.
Ayşegül Terzi adlı hemşire, İstanbul’un Maslak semtinde, çalıştığı hastaneden çıkıp evine giderken bindiği otobüste Abdullah Çakıroğlu adlı şahıs tarafından tehdit ve darp edilmişti.
Gözaltına alınan saldırgan önce adliyeden serbest bırakılmış, ardından ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ve ‘İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme’ suçlamalarıyla tutuklanmıştı.
Çakıroğlu için ‘inanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’, ‘kasten yaralama’ ve ‘hakaret” suçlarından dokuz yıl dört aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
‘Ezmek lazım’
Milliyet’ten Musa Kesler’in haberine göre, tanık Kır, Çakıroğlu’nun kendi omzundan destek alarak çaprazında oturan Terzi’ye tekme attığını anlattı.
Çakıroğlu’nun şoföre “Bunların kafasını koparmak lazım, ezmek lazım, bunlar otobüsü cünüp ettiler” dediğini aktaran Kır, yolcuların müdahalesiyle Çakıroğlu’nun Şile yolundaki Askeri Lojmanlar mevkiinde indirildiğini belirtti.
‘Özel yaşama müdahale’
Savcı Saadettin Ulusoy, iddianamede 1776 Amerikan Virginia Haklar Bildirisi, 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 1950 İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi, 1971 Fransız İnsan Hakları Bildirisi ve TCK’nın ilgili maddelerine şu sözlerle atıf yaptı: “Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu özgürlükleri açıklama, yayma ve bu özgürlükler kapsamında düşündüğü gibi yaşama hakkı bulunmaktadır” diyen savcı şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu ulusal ve uluslararası belgelerden anlaşıldığı üzere herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olduğu ve bu özgürlükler kapsamında olmak üzere düşündüğü gibi yaşama hakkı tartışmasızdır. Müşteki Terzi’nin giydiği kıyafet sebebiyle fiziki saldırıya uğraması özel yaşamına müdahale anlamını taşır.”