Tarlada bulunan lahitler korkunç gerçeği ortaya çıkardı!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE AKDENİZ VE DOĞA – Antik kentin kaderi, üzerinde kurulan termik santralin yapacağı bağışlara bağlanmış…
 
Çanakkale’nin Biga ilçesindeki tarladan geçen su hattında bulunan lahitler, korkunç gerçeği ortaya çıkardı. Kemer köyündeki bir tarlada patlayan su borusunu onarmak için kepçeyle yapılan kazı sırasında 3 lahit bulundu. 2 bin 800 yıllık geçmişe sahip olan Parion antik kenti yakınlarında, Bekirli Termik Santralı yolu üzerinde bulunan lahitler, jandarma gözetimindeki kurtarma kazı ile açığa çıkarılıyor. Tarlada bulunan lahitler, yaklaşık 10 yıl önce antik kentin bitişiğinde kurulan İÇDAŞ şirketine ait termik santralle ilgili iddiaları da yeniden gündeme getirdi. Köylülerin iddiasına göre termik santralın inşası sırasında ortaya çıkan çok sayıda tarihi eser denize atıldı.
 
Bekirli ve Kemer köyleri sınırlarında, antik kentin yayıldığı alanda kurulduğu öne sürülen termik santral için verilen ÇED iznine karşı çıkan Prof. Dr. Cevat Başaran başkanlığındaki Parion Kazı Ekibi, santralın kurulması durumunda antik kent ve çevresinin bundan zarar göreceğini belirterek ÇED izninin iptalini istedi. Ancak Aralık 2007’de ilgili bakanlıklara gönderilen iptal talebinin ardından kısa bir süre sonra 2008 yılında İÇDAŞ şirketi ile Parion Kazı Evi arasında yapılan sponsorluk protokolü ile termik santral şirketi kazıların ana sponsoru oldu. Köylüler, termik santral çalışmaları sırasında ortaya çıkan çok sayıda tarihi eserin denize atıldığını öne sürüyor.
KAZI EKİBİ ÖNCE TERMİK SANTRALIN ÇED İZNİNİN İPTALİNİ İSTEDİ
2005 yılında kazı çalışmalarına başlanan Parion antik kentinin bitişiğinde termik santral inşa edilmesinin gündeme gelmesiyle, dönemin Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı’na birer resmi yazı gönderen Parion Kazıları Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran, 10 Aralık 2007 tarihli yazısında, alandaki 3 yıllık kazı çalışmaları sırasında önemli bulguların ortaya çıkarıldığını belirterek, termik santral için verilen ÇED izninin iptalini istedi.
‘BU DOĞANIN VE KÜLTÜRÜN YOK EDİLMESİNE GÖZ YUMMAKTIR’
İÇDAŞ firması tarafından kurulmak istenen termik santralın çevreye, tarım ve hayvancılığın yanı sıra kültürel değerlere de zarar vereceğini savunan Başaran, “Bugün Kemer’de Parion adlı bir antik kent doğuyor. Beyaz mermerleri, cadde, sokak, villa ve tiyatrosuyla bir kent canlandırılmaya çalışılıyor. Kurulacak tesisler kültür ve turizm değerlerini olumsuz yönde etkileyecektir. Bu açıdan çevre sağlığını da olumsuz etkileyecek bu tesislerin kurulmasına izin vermek, bölgenin doğal ve kültürel özellikleriyle korunması gerekli değerlerimizin yok edilmesine göz yumma anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.
TARİHİN KADERİ TERMİK SANTRALIN YAPACAĞI YARDIMA BAĞLANDI
Ancak 2008 yılında İÇDAŞ firması Parion kazılarına sponsor oldu. Dönemin Parion Kazı Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran ile İÇDAŞ A.Ş Genel Müdürü Bülent Engin arasında imzalanan 11 maddelik sözleşmeyle Parion kazılarının geleceği İÇDAŞ firmasının yapacağı ekonomik yardımlara bağlandı.
‘BAKANLIK VE VALİLİK PARA VERMİYOR, YARDIM EDİN’
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da onayı ile yapılan protokol çerçevesinde İÇDAŞ firmasının Parion kazılarına yaptığı 24 Temmuz 2008 tarihli bağış makbuzlarından birinin tutarı 173 bin 796 lira. Parion kazılarını yürüten ekibin, İÇDAŞ şirketine bu ödeneği talep etmek için yazdığı yazıda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çanakkale Valiliği ve İl Özel İdaresi’nin arkeolojik kazılara herhangi bir ödenek ayırmadığının görüldüğünü belirterek bağış talebinde bulunması ise dikkat çekiyor.
TERMİK SANTRAL 2011’DE HİZMETE AÇILDI
Parion kazılarına 10 yıllığına sponsor olan İÇDAŞ firması, Kemer ve Bekirli köyleri arasında deniz kıyısında inşa edilen 600 mw kurulu güce sahip Bekirli Termik Santralını 2011 yılında hizmete açtı. Termik santralın ikinci ünitesi ise 2013 yılında dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız tarafından hizmete alındı.
Çanakkale’nin Biga ilçesindeki tarladan geçen su hattında bulunan lahitler
Çanakkale’nin Biga ilçesindeki tarladan geçen su hattında bulunan lahitler
KÖYLÜLER DAVA AÇARAK TARİHİ ESERLERE DİKKAT ÇEKMİŞTİ
Antik kentin etki alanında kurulan termik santralın inşaatı aşamasında verilen ÇED iznine dava açan yöre köylülerinden Kenan Taş, dava dilekçesinde antik kentin santral inşaatından olumsuz etkileneceğine dair çekincelerini de mahkemenin dikkatine sunduklarını belirterek, “Bizim açmış olduğumuz davayı İdare Mahkemesi önce ehliyet ve usul yönünden reddetti. Biz de bu kararı temyiz ettik. Dosya şu anda Yargıtay’da. Ancak Kemer köyünde, termik santralın yolu üzerindeki tarlada bugün ortaya çıkan lahitler, bizim çekincelerimizin haklılığının ispatıdır. Geciken adalet adalet değildir elbette ama ilahi adalet üzeri örtülen hukuksuzlukları bir bir ortaya çıkarıyor” diye konuştu.
SORUŞTURMAYI KAPATAN SAVCI FETÖ’DEN TUTUKLANDI
Lahit bulunan bölgede daha önce de çeşitli tarihi eserlerin ortaya çıktığını dile getiren Taş, yöre halkının tarihi eserlerin yok edildiğine ilişkin şikâyetleri üzerine 2009 yılında Biga Cumhuriyet Savcılığı’nca başlatılan soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığına dikkat çekerek, “Dönemin Biga Cumhuriyet Savcısı Uğur Ağrı, kültür mirasının tahrip edilmesiyle ilgili 2009/ 2990 numaralı soruşturmayı takipsizlik kararı vererek kapattı. Ancak adı geçen savcı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen FETÖ operasyonlarıyla görevden alınarak cezaevine gönderildi. Biz bu savcının verdiği takipsizlik kararının şaibeli olduğuna inanıyoruz” görüşünü dile getirdi.
MÜZE YETKİLİLERİ ALANDAKİ ÇALIŞMANIN DURMASINI İSTEMİŞTİ
2009 yılında köylülerin termik santral inşaatının hafriyat çalışmaları sırasında tarihi eserler ortaya çıktığı ve bunların tahrip edildiği yönünde Biga Cumhuriyet Savcılığı’na yaptıkları şikâyet üzerine bölgeye gönderilen Çanakkale Müzesi uzmanları, jandarma gözetiminde ve İÇDAŞ firması yetkilileriyle birlikte yaptıkları incelemenin ardından 4 sayfalık bir rapor hazırlayarak Savcılığa teslim etti. Fotoğraflarla da belgelenen tahribata ilişkin raporda, alanda yapılacak kurtarma kazılarıyla arkeolojik potansiyelin tümüyle açığa çıkarılacağı belirtilerek, daha fazla tahribata neden olunmaması için belirlenen kesimlerde çalışmaların durdurulması istenmişti.
2012990cookie-checkTarlada bulunan lahitler korkunç gerçeği ortaya çıkardı!
Önceki haberDayanışma Akademisi kuruluşunu ilan etti
Sonraki haberÇözülemeyen, “Asgari Ücret” bilmecesi
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.