Eskileri bir kenarda dursun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sadece son birkaç gün içinde yaptığı açıklamalara, “hukuki güvenlik” kapsamında bakalım:
– Merkez Bankası’nı kastederek “faiz indirimleri devam etmeli” sözü.
– OHAL devam edebilir.
– OHAL ile normal zamanlarda yapamayacağımız şeyleri yapabilme gücüne sahip olduk.
Peki Moody’sin “kurumsal sağlamlıkta zayıflama” gerekçesini yazarken, bu açıklamaları hiç dikkate almadığını düşünebilir miyiz?
Ya da başka türlü soralım: Bağımsızlığı için kanun çıkarılmış Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanı’ndan adeta faiz talimatı aldığı izlenimi doğuran bir ekonomi ortamına yabancı fonlar iç rahatlığıyla gider mi?
Bir de portföy yatırımı değil de asıl üretim, istihdam ve kapasite artışı nedeniyle en çok istenen doğrudan yatırıma bakalım.
Amacı darbecilerle mücadele etmek şeklinde açıklansa dahi, koca koca holdinglere kayyım atanması, kurumların kapatılması, mal varlıklarına bir gecede el konulması karşısında, Türkiye’de fabrika kurmayı düşünen x markasına, “Sana hiç dokunulmayacak, yine de gel” dediğinizde hemen ikna olacağını mı sanıyoruz?