Özgürlükler için, Laiklik için, Demokrasi için mücadele edebiliyorsak…
Korumaya çalıştığımız bir ülkemiz varsa…
Korumaya ve sürdürmeye çalıştığımız, laik ve demokratik, her ırktan ve inançtan insanın birlikte barış içinde yaşadığı, bütün milliyetleri, din ve mezhepleri kucaklayan bir hayat tarzımız varsa…
Meclis, cumhurbaşkanı, başbakan, içişleri bakanı, vali, kaymakam, hangi bayramın kutlanıp kutlanmayacağına, kutlanacaksa nasıl kutlanacağına karar verebiliyorsa…
Bütün bunları, ve OTURDUĞUMUZ KOLTUKLARI, 1946’da Çok Partili Düzen’e geçen ve 1950’de ELİNDEKİ iktidarı muhalefete teslim ederek dünyada eşi görülmemiş bir örnek yaratan İsmet İnönü’ye…
Çok Partili Düzen’i, 1923’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğuCumhuriyet’e…
Cumhuriyet’i, 1923’te yapılan Lozan Antlaşması’na…
Lozan Antlaşması’nı da, 30 Ağustos 1922’de kazanılan Büyük Zafer’e, Dumlupınar Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne borçluyuz…
BORÇLUSUNUZ!