Çok yazıldı çizildi. Bıktırmacasına yine yazılacak çizilecek.
Kürt siyasal hareketi bütün bileşenleri ile yani Kandil’i ile HDP’si ile, DBP’si ile bir tercih eşiğinde: Siyaset mi, savaş mı?
Bu sorunun cevabını AKP elebaşıları vermeyecek. Bu sorunun cevabını AKP’ye rağmen Kürt siyasal hareketi verecek.
Tersi “savaş mı, siyaset mi” sorusunun cevabını AKP’ye terk etmektir ve o cevabını müzakere masasını devirip Dolmabahçe mutabakatını çöpe atarak çoktan verdi. (Cumhurun başkanı buzdolabı dedi ama kulak asmayın, çöp kutusu olarak kullanılan bir buzdolabını kastetmiş olsa gerek.)
Sorunu “PKK ateşkes ilan et” öğütleri vererek, “Bu cankırımları son bulsun” çağrıları yaparak ne çözmek mümkün, ne bu çağrı ve öğütlerden bir sonuç beklemek.
Kanımca soru kısa ve yalın: Kürt siyasal hareketi “savaş mı, siyaset mi” sorusuna açık seçik bir cevap versin.
“Hem o, hem o” gibi bir cevap, laf ebeliğinden öte anlam taşımaz. “Sıcak buz” ya da “Dört köşe daire” gibi kelime oyunları bile ondan daha anlamlı kalır…