İmralı Heyeti üyesi HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, PKK lideri Abdullah Öcalan’a verilecek özgürlüğün ve sağlanacak güvenliğin ‘darbelere karşı en büyük barikat’ olacağını söyledi.
Önder, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle, HDP’li vekiller Pervin Buldan, İdris Baluken ve Ceylan Bağrıyanık’tan oluşan İmralı Heyeti’nin Diyarbakır’da bir araya geldiği toplantıdan sonra konuştu.
‘Çaresizlik, aymazlık ve derbederlik’
Gülen Cemaati’nin yapılanmasına işaret eden ilk ismin Öcalan olduğunu belirten Önder, “Süreç boyunca biz de gözlemledik. Bu yapı; süreci sabote etmeye, ne zaman kalıcı bir adım atılsa, o kalıcı adım atılmaya niyet edilen alanlar üzerinden süratle provokasyonlar geliştirmeye dönük dinamik bir çaba içerisinde olmuştur. Buna dönük de Sayın Öcalan’ın tarihsel uyarıları oldu. Hükümet ile ve devletle görüşmeyi yürüten heyet olarak hükümetin o zamanki yaklaşımını tek bir kelimeyle ifade edebiliriz: Çaresizlik, aymazlık ve derbederlik. Üçünü bir tek kelime olarak ele alabiliriz. Bir tepkisizlik içerisindelerdi. Bundan hükümeti ve devleti temize çıkaracak sorumluluklarını uzaklaştıracak bir sonuç çıkmamalı. Çünkü bu tarz yapılanmalar, ne boyutta olursa olsun daima siyasi sorumluluk sahibinin, yönetim erkini elinde bulunduranların kaçamayacakları bir sorumluluk vardır. Bugün Roboski’den tutun, son çatışma süreçlerindeki katliamlara varana değin” diye konuştu.
‘Öcalan’a özgürlük, güvenlik, darbelere barikat’
‘Haberimiz yoktu’ gibi mazeretlerin Öcalan’ın ve İmralı Heyeti’nin yaptığı uyarılar nedeniyle geçerli olmadığını savunan Önder şöyle devam etti: “Bu ülkenin yakın dönem demokrasi tarihi sayın Öcalan’dan bağımsız olarak ele alınamayacak kadar bağlantılıdır. Uluslararası komplo sürecinden başlayarak Sayın Öcalan üzerinde geliştirilen İmralı sistemi bu ülkede hep bu darbe mekaniğinin dizaynıyla birinci dereceden alakalıdır.”
HDP’li Önder sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bu yaşanmazlıklardan sonra söylenebilecek en önemli şey; Öcalan’a özgürlük, Öcalan’a güvenlik, darbelere barikattır. Bundan daha etkili bir önlem, bundan daha etkili bir barikat henüz daha Türkiye’de keşfedilmiş değildir. Sebebi de bütün bu darbe mekaniğinin savaş üzerinden Kürt gerçekliğine karşı konumlanışı ve bunu silahlı yöntemlerle devam ettirmesinden kaynaklanan bir olgusal gerçeklilik. Bugün de geldiğimiz noktada darbeye muhatap olan ülkemizde yönetenler iktidar, devlet aynı aynı aymazlık içerisinde davranıyorlar kanaatindeyiz. Bunun en büyük sebebi de Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik durumundan haber alamıyor oluşumuzdur.”
Darbe girişiminin ilk saatlerinde devlet yetkilileriyle irtibata geçerek Öcalan’ın durumuna ilişkin bilgi talep ettiklerini ve süratle kamuoyuyla paylaştıklarını aktaran Önder, yetkililere ikinci taleplerini de ilettiklerini belirtti.
‘Demokratik alan genişletilmeli’
Bu talebin Öcalan’ın ailesi, avukatları ve İmralı Heyeti’yle görüşmesi olduğunu kaydeden Önder, darbelerle hesaplaşmanın yolunun, sadece polis temelli önlemler almak yerine demokratik alanın genişletilmesiyle olacağını savundu.
Diyarbakır başta olmak üzere birçok noktada miting ve nöbetlerinin başladığını kaydeden Önder, yarın Diyarbakır’da bir miting düzenleneceğini belirtti.
Önder sözlerini şöyle bitirdi: “Gelin darbeyle hesaplaşma ve darbe koşullarını ortadan kaldırmak için bütün güçlerimizle demokratik alanların çoğaltılması için seferber olalım, bunun da olmazsa olmaz ilk hamlesi sayın Öcalan’ın özgürlük, güvenlik, sağlık koşullarlı konusunda harekete geçmektir.”