Cumhurbaşkanı ‘Batı’nın, Fransa’daki işçi eylemlerine ‘kayıtsızlığı’nı eleştiriyor. Batı medyasının da.
Derdimiz, kendimizi haklı görmek, göstermek. Oysa ‘haklı’ değiliz.
Ama bu haksızlığın kabulünü ‘devlet adamları’ndan da bekleyecek değiliz.
Çünkü tarih boyu insanlar, kitleler, sınıflar, haklarını, hukuklarını, özgürlüklerini çoğu zaman ‘devlet adamlarına rağmen’ ve ‘onlara karşı’ elde ettiler.
‘Fransa eleştirimiz’in tam olması için, işçilerin ve devletin, şu ara ‘Sosyalist Parti’nin yönettiği devletle kanka olan ‘sermaye’nin derdinin ne olduğunu söylemek, devleti, hükümeti, ‘yarı başkanlık sistemi’ni oradan eleştirmek lazım.
Talepleri veya direnişi haklı görür veya görmezsiniz ama sınıfları görmek lazım.
Fransa’da işçiler, kazanılmış çalışma süresi haklarının haklanmasına, iş güvencesinin esnetilip yamultulmasına, ‘rekabet gücü zayıflamış Fransa kapitalizmi’ lehine kendi hayat, geçim güçlerinin daha da azaltılmasına veya güçsüzlüklerinin çoğaltılmasına itiraz ettiler.
Var mı böyle bir itirazınız?