Herkesin bir yatı olması gerekiyordu; ama...

1950'li yıllarda ortaya atılan bu tahminler gerçek olsaydı, bugün bambaşka bir hayatınız olabilirdi!

Hani herkesin yatı olacaktı?

1950'lerin gelecekçilerine göre, 21. Yüzyıl'ın başında insanlarının tamamının güneş enerjili araçlarla dolaşıp, duvar boyutunda televizyonlar izleyip, Ay'a tatile gitmeleri gerekiyordu. Hatta herkesin bir de yata, en azından "yarım yata", sahip olacağı tahmin ediliyordu.

Arthur Radebaugh'un 20 Temmuz 1958 tarihli çizimi "Closer Than We Think"de (Düşündüğümüzden Daha Yakın) her ailenin sadece kendi arabasına ve evine sahip olmakla kalmayıp, araba ile çalışan bir de yata sahip olduğu lüks bir hayat öngörülmekteydi.

Düşük masraflı plastik sayesinde bu yatların çok ucuza üretilebileceğini öngören çizim, aile arabasının da bu yatın içerisine yerleştirilerek, yatın motoru yerine çalışabileceğini düşünmekteydi.

Tabii ki günümüzde insanlar bu yatlara sahip değiller. Ancak bu çizim, yüzyılın ortasında Amerika'da politikacılar tarafından çok sık dile getirilen bir sözü hatırlatıyor: "Bir rahatlık çağı geliyor ve tam bir yata sahip olmasanız da, herkes "yarım bir yata" sahip olacak."

Günümüzde insanların büyük bir kısmının iyi bir arabaya ve haftada sadece 40 saat çalışarak ailesine düzgün bir yaşam sunabilme imkanına sahip olmadığı düşünüldüğünde, eminiz siz de bu tahminin ne kadar hedeften uzak olduğunu anlayacaksınız...

Okuyucu Yorumları