CUMA NAMAZI GENELGESİ hakkında Sn.Prof.Dr.Necla Arat’ın Başbakana mektubu

MEKTUBAyorum

Milli Merkez MYK Üyesi Prof. Dr. Necla Arat, Başkanı olduğu Kadın Araştırmaları Derneği adına Başbakan Ahmet Davutoğlu’na son derece seviyeli ama sert bir uyarı ve kınama mektubu yayınladı. Tam metnini bilginiz için aşağıda yorumumdan sonra paylaşıyorum.

“Anayasaya aykırı bu genelge ile Laik Devlet bir kez daha yara almıştır. İnanç ve ibadet kişi ile yüce Yaradan arasındadır . Burada Devletin işi yoktur. Bu genelge ile din ve inanç adına toplumsal bölünmeler daha da derinleşecektir. Kamuda Cumaya gidenler / Gitmeyenler diye fişlemeler başlayacak,kamu çalışanları üzerinde de tıpkı mahalle baskısı gibi kamu yönetim baskısı kurulacak ,alttan alta  “Cuma’cı / Namazsız gibi ayırımlar başlayacaktır. Cuma namazına gitmeyenler zaman içinde görevden uzaklaştırılacaklar veya görevlerinde yükselme şansını kaybedeceklerdir. Cuma namazına gidenlerin bir bölümü ise sadece bu baskılar nedeniyle namaza gitmek zorunda kalacaklardır. Din ve inanç ticareti başlayacak gerçek müminlerin arasına inancı zayıf olanlar da sadece vitrinde olmak için katılacaklardır. En büyük yarayı Din alacaktır.

Kamuda çalışanların sayısı 3 milyon 200 bin kişidir.1 milyon 500 bin kişi cuma namazına gitse her cuma işgücü kaybı 1.5 saat X 2 milyon 250 bin saat olacaktır.Dünyada ivmesi gittikçe artan bilim çağında üretim kaybımız böyle daha da büyüyecektir. İslam ülkelerinin bilimde ve çağdaşlıkta neden geri kaldıklarının bir örneği de budur.Bu genelge ile Devletin kesesinden doğacak olan kayıpları Başbakan Davutoğlu mu ödeyecektir ?

Gelişmişlik ve çalışma kültürü üzerine kısacık örnekler ;

Hollanda’dan gemiye 12 saatte yüklediğimiz 110 bin çuval unun tahliyesi Libya’nın Tripoli limanında 16 gün , Kanada’dan 6 günde yüklediğimiz çuvallı tahıl ürününün Cezayir’in bir limanında tahliyesi 43 gün sürmüştür !!!  Bunun yanıtını sizler veriniz ; NEDEN ?

Cuma namazı izin genelgesi yetmemiş olacak ki ; İktidarın taşaronu olan bir sendika başkanı Cuma günlerinin tümden tatil olmasını talep etmektedir.İşte gericilik ve şeriat budur.Bizler bu kafayla ancak Suudi Arabistan’a ve Katar’a gideriz.”

Saygın prof.Dr.Necla Arat’ın mektubunu lütfen okuyunuz ;

Naci Kaptan
06.02.2016

Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’na Açık Mektup

Sayın Başbakan,

Son günlerde “Dini inanç özgürlüğü” kavramını kullanarak,sanki ülkemizde insanların Cuma namazına gitmeleri engelleniyormuş gibi, gerçekte Anayasa’ya ve Laiklik ilkesine aykırı bir dayatma içeren “Cuma Namazı İzni” genelgesine imza attınız.

Genelge’nin ilk cümlesinde “Anayasa ve ilgili mevzuatla güvence altına alınan dini inanç özgürlüğünden ” söz ettikten sonra, bu güvencede ne gibi bir eksiklik görerek Cuma namazı saatini yeniden düzenleme ihtiyacı duyduğunuzu anlamakta güçlük çekiyoruz. Ülkede kan gövdeyi götürürken devleti dine göre biçimlendirme programını sürdürmenizi kınıyoruz.

Kadın Kuruluşları AKP’nin onüç yıllık iktidar sürecinde devletin dine göre biçimlendirilmesi kapsamında yaratılan iklim içinde hayat bulan, kadınları aşağılayıp olumsuz yönde etkileyen, antidemokratik, İnsan Haklarına ve Laikliğe aykırı çeşitli söylemlerden çok büyük bir kaygı duymaktadır.

Örneğin, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde “Babanın kızına şehvet duyması haram değil” türünden sapıklığı meşrulaştıran fetvalar yer almakta ve Diyanet’in 2016 Takvimi’nde “Kürtaj yaptırmanın cinayet olduğu” vurgulanmaktadır.

Ayrıca, kadınların örtünmeleri, çalışmamaları, yalnızca erkekleri için yaşamaları, konuşmamaları,şarkı söylememeleri, nişanlıları ile el ele tutuşmamaları, Hamileyken sokağa çıkmamaları, kız yurdunda kalan kız öğrencilerin yurt içinde pijama ile dolaşmalarının ahlaka aykırı olduğu gibi ataerkil ve cinsiyetçi kompleksleri yansıtan akıl dışı öneriler kitleler arasında yaygınlaştırılmaktadır.

Bütün bunlar (ve daha niceleri) olurken susan iktidarınız, şimdi kamuoyunu “Cuma namazı kılanlar ve kılmayanlar” diye ikiye bölecek bir Genelge yayınlamakla bir kez daha devleti dini referanslarla Yönetme örneği sergilemektedir.

Oysa, laik bir devlette din esaslı düzenleme yapılamaz.Gerçek anlamda laik ve demokratik bir ülkede kadın hak ve özgürlüklerine de, kadın bedenine de müdahale edilemez.

Bütün bunları size anımsatarak ülkenin üzerine çöken karanlığı iktidarınız süresince daha da yoğunlaştırmamanızı diliyor; milletin size verdiği görev için ettiğiniz yeminin gereğini yerine getirmenizi istiyoruz.

Saygılarımızla.

Prof.Dr.Necla Arat
Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı

This entry was posted in ANAYASA, DİN-İNANÇ, İrtica, Politika ve Gundem, YOBAZLIK - GERİCİLİK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *