Davutoğlu’nun kulağına ne fısıldadığını açıkladı

Diyarbakırlı imam Hâfız Ali Mülâyim, bayram namazı için Diyarbakır'a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu’na tespih hediye etmesi ve kulağına fısıldamasıyla gündeme geldi.

Davutoğlu’nun kulağına ne fısıldadığını açıkladı

Diyarbakırlı imam Hâfız Ali Mülâyim, bayram namazı için Diyarbakır'a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu’na tespih hediye etmesi ve kulağına fısıldamasıyla gündeme geldi.

Cumhuriyet dönemini hedef alan açıklamalarıyla bilinen Hâfız Ali Mülâyim, Al Jazeera Türk’ten Abdülkadir Konuksever’e konuştu.

Hâfız Ali Mülâyim, bayram namazında Diyarbakır Ulu Câmii’de Başbakan Ahmet Davutoğlu’na tespih hediye edip, kulağına da bir şeyler fısıldadı. Namaz sonrası Başbakan Davutoğlu gazetecilere, kulağına fısıldananları değil ama aldığı hediyeden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Mülâyim, Başbakan Davutoğlu’nun kulağına ne fısıldadığını, ilgi çekici yaşamını, tanık olduğu olayları, Cumhurbaşkanları Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan ile sohbetlerini anlattı.

Davutoğlu’nun kulağına ne fısıldadığını açıkladı - Resim : 1

İşte o sorular ve yanıtları:

Başbakan Devutoğlu’na tespih hediye ettiniz. Aranızda bir süre sohbet geçmiş. Davutoğlu gazetecilere bundan bahsetti, etkilendiği belliydi. Oraya gelmeden önce sormak istiyorum; Başbakan Davutoğlu ile ne zaman tanıştınız?

Bir tarihte Ankara’daydım. Cuma namazına Üstat Bedüzzaman’ın talebelerinden Abdullah Yasin ile birlikte Kocatepe Câmii'ne gittik. İmamın arkasına geçip oturduk. Biri geldi ve ‘birinci, ikinci saf geriye gidebilir mi’ diye sordu. Misafir gelecekmiş. Kim olduğunu bilmiyorum misafirin. Gitmedim tabi. Bir kez daha geldiler tekrar ‘misafir gelecek’ deyince ben de ‘benden misafiri yok ta Diyarbakır’dan geldim’ dedim. Ses etmediler. Misafirler gelince baktım bizim Mehdi (Eker) yanında da Başbakan Davutoğlu. Mehdi bizi tanıştırdı, beraber saf tutuk, namazdan sonra ‘makamıma beklerim’ dedi. Başbakan ile o zaman tanışmıştım.

Siz gidemediniz makamına ama başbakan sizin 46 yıl imamlık yaptığınız Ulu Câmii'ye geldi. Kısa bir sohbet etmişsiniz. Ne dediniz Başbakan’a?

Başbakanın siyaset dışı ziyareti beni sevindirdi. Bayram namazını birlikte eda ettik. ‘Burayı boş bırakmayın, birkaç haftada, ayda bir gelin. Cuma namazı kılın, halkın içinde olun. İnsanlar yanlarında saf tutan başbakanlarını görsünler. Böylece mesafeler kısalır ve tanışıklık artar’ dedim. ‘Cemaat sizi görsün’ dediğimde tebessüm etti. İçime bir kuşku düştü. Ben de, ‘Cemaat dediysem bizi onlarla karıştırmayınız, biz Bediüzzaman’ın gerçek talebeleriyiz’ dedim. Kendisi de ‘güzel diyorsunuz, dua ediniz, kuvvetli dua ediniz’ dedi. Namazdan sonra baktım tespihatı parmaklarıyla yapıyor. Kuka tespihimi hediye ettim. Koklayıp, öpüp cebine koydu. ‘Tespihatımı hep bu tespih ile yapacağım’ dedi.

‘TURGUT ÖZAL’I MİHRABA İTTİM’

Davutoğlu’nun kulağına ne fısıldadığını açıkladı - Resim : 2

Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile de bir anınız var Ulucamide, onu anlatabilir misiniz?

Turgut Özal başbakan olduğu zaman bakanlar kurulu toplanınca, ‘ilk Cuma namazımızı nerede kılalım’ diye sormuş. Herkes bir cami önermiş. Abdülkadir Aksu ise İslamiyet ile şereflenen ilk yer olan Diyarbakır’da, Ulu Câmii'nde kılınmasını teklif etmiş. Bu öneri hoşlarına gitmiş. Cuma namazına geldiler bütün hükümet erkânı. Elimde kılıcımla çıktım minbere. O zamanlar kılıçla çıkardık sahabelerden kalma bir adetti. Âl-i İmran suresi, 4. cüz 2. sayfa ve 3. satırında geçen, ‘Vağtesimu bi hablillehi cemian vela teferreku’ ayetini okudum. Birlik ve beraberlik ile ilgili şöyle devam ettim, ‘Yirminci asrın müceddidi, mürşidi Üstat Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretleri diyor ki, Allah’ımız bir, peygamberimiz bir, kitabımız bir, devletimiz bir. Bu kadar bir hepimizi birbirimize bağlıyor. Bir sevgi, bir bayrak altında yaşıyoruz. Aynı zamanda devletimizin reisleriyle bir çatı altında ibadetimizi yapıyoruz’ dedim. Minberden indim, baktım Özal orada. Mihraba doğru iterek, ‘şeriata göre devletin reisi dururken imam kıldırmaz namazı’ dedim. Mikrofon açık ve bütün cemaat işitiyor. Kendisi de, ‘madem yetki bende ben de seni vekil tayin ettim, sen kıldır’ dedi. Namazdan sonra halka hitap ederken otobüsün üzerinden dedi ki, ‘birlik beraberlik mesajı verecektim sizin imam bana hiçbir şey bırakmadı.’

"ANAHTARI VERİRİM SİZ AÇARSINIZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de bir görüşmeniz olmuş sanırım?

İstanbul’da Süleymaniye Câmii'nin restorasyonundan sonra açılışı yapılırken karşılaştım Recep Tayyip Erdoğan ile. Bayram namazıydı. Tanıştırdılar, alâka gösterdi, ilgilendi, ben ağlayarak bir isteğimin olduğunu söyledim. Bediüzzaman hazretlerinin rahmetli Menderes’ten isteğiydi, bize miras bıraktı ben de size iletiyorum Ayasofya’nın açılmasını istiyoruz’ dedim. Kendisi de, ‘Mülâyim dua et açılsın, açılırsa anahtarı sana veririm sen açarsın’ dedi.

Odatv.com

Ahmet Davutoğlu Tayyip Erdoğan arşiv