Mal varlığı ve şirketlerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde el konulan Cem Uzan, ‘havuz medyası’ olarak nitelendirilen A Haber kanalında Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’la ilgili açıklamalar yaptı.
Doğan’ın, mallarını yağmaladığını savunan Uzan, daha önce ‘Allahsız’ dediği ve mallarına el koyduğunu ima ettiği dönemin başbakanı Erdoğan ve AKP’li eski bakanlar Abdülkadir Aksu ile Cemil Çiçek hakkındaki suçlamalarını ise ‘unuttu’.
A Haber TV ile aynı grupta yer alan Sabah gazetesinde yer alan haberde, Uzan, ‘eski medya patronu’ olarak lanse edildi.
Oysa 2003 ve 2004’te, yani Erdoğan’ın başbakanlık yaptığı dönemde, TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) tarafından aralarında İmar Bankası, Ada Bank ve Telsim’in de olduğu Uzan’a ait 219 şirkete el konulmuştu.
Uzan’ın sözlerini; ‘Uzan, Aydın Doğan’ın ipliğini pazara çıkardı’ diye duyuran Sabah ve A Haber, Doğan’ın Uzan’dan rüşvet istediğini ve mallarının çoğunu da bizzat Doğan’ın yağmaladığını veya yağmalanmasına vesile olduğunu öne sürdü.
“Erdoğan’a yedirmem”
Aynı Cem Uzan, 2002 genel seçimleri öncesinde Genç Parti genel başkanı olarak düzenlediği mitinglerde, el konulan şirketleri ÇEAŞ ve Kepez’i, ‘Allahsız Tayyip’ dediği Erdoğan’a yedirmeyeceğini söylemişti.
Uzan, ÇEAŞ ve Kepez santrallerinin ruhsatlarının AKP döneminde iptal edilmesi üzerine, Enerji Bakanlığı’nın bilanço oyunu yaparken suç üstü yakalandığını savunmuştu.
“Türkiye, Uzan’a 25 milyar avro ödeyebilir”
Uluslarası Tahkim Mahkemesi’nde açmış olduğu ÇEAŞ-Kepez davasında son olarak Eylül ayında ikinci defa haklı bulunan Uzan, iki santralle ilgili olarak devletin kendisine, faizleriyle birlikte 25 milyar avro ödemesi gerektiğini savunmuştu.
Cem Uzan 2013 yılında Taraf’tan Hüseyin Özay’a verdiği mülakattaysa eski AKP’li bakanlar Abdülkadir Aksu ve Cemil Çiçek için şöyle konuşmuştu: “Kira sözleşmesi olduğu için oturduğumuz konuta el koymadılar. Ancak TMSF yöneticileri altı sene boyunca, ‘Otur oturduğun yerde sesini çıkarma. Yoksa çocuğunun yatağını da alır, evden atarız seni’ dediler.”
“İçişleri eski Bakanı Aksu 2003’te, adıma yurtdışına çıkış yasağı konulmasını emretti. Beş buçuk, altı sene ev hapsinde yaşadım. Sonra, evden de ne zaman atılacağımı bilmiyordum. Her görüşmede bunu ima ediyordu. TMSF yöneticileri, ‘Evden atacağız’ diye mesaj gönderiyordu. Cemil Çiçek’in de ‘Niye o evde oturuyor’ diye beyanatı vardı. Senelerce niye sustum sanıyorsunuz.”