Irak Sınırı artık geçersiz mi

Mustafa İlker Gürkan yazdı...

Irak Sınırı artık geçersiz mi

Türkiye'mizin yaşamsal ölçüde önemli, güncel bir sorunu "Irak Sınırı"mızdır (Ve burada olan olaylardır) Bu sınırın çizilmesini sağlayan 05 Haziran 1926 tarihli Ankara Anlaşmasıdır.

Misak-ı Milli sınırları içinde kalan Kerkük ve Musul bu "Anlaşma" ile terk edilmişti... Şimdi hatırlayınız; Gerekçe neydi? "Irak'ın toprak bütünlüğünün sağlanması".. Sözün özü Türkiye'nin Kerkük ve Musul'u, Irak'a bırakması hukuk diliyle ifade edersek "şart'a bağlanmıştı"... Anlaşmalara uymak uluslararası hukukta "Pacta sunt Servande= Ahde Vefa" ilkesi gereğidir... "Irak'ın toprak bütünlüğü" ise bu vefa zorunluluğunun temel bir şartıdır. Yine Uluslararası hukukta "Rebus sic Stantabüs= Hal ve Şartlarda esaslı değişiklik" ilkesi vardır. Somut olarak gerçekleşirse anlaşmaları "geçersiz" kılar..

Birinci soru bu; Ne dersiniz?

Gelelim diğer konuya : Ankara Anlaşmasının 9 ve 10. maddeleri var...

Madde 9. Silâhlı bir ya da bir kaç kişi sınır bölgesinde bir ağır ya da hafif suç işledikten sonra öteki sınır bölgesine sığınmağı başarırsa oranın makamları bu kişileri silâhlarıyle ve yağma ettikleri eşya ile birlikte, uyruğu bulunduğu Tarafın makamlarına teslim etmek üzere, yasa uyarınca tutuklamak zorundadır.

Madde 10. Andlaşmanın işbu kesiminin uygulandığı sınır bölgesi Türkiye'yi Irak'tan ayıran tüm sınır ile bu sınırın iki yanında 75 Km. derinliğindeki topraklardır.

9.Maddenin ifade ettiği "durum" şu ya da bu biçimde gerçeklik değil mi? Türkiye bu konudaki bütün diplomatik yolları kullanmış mıdır? Uluslararası Hukukta, diplomatik yollar tükendiği takdirde "Kuvvet Kullanmak" meşru mu değil midir? Yurttaşlarımızın, Sevgili Ulusumuzun bu durumdan haberi var mıdır? Türkiye'nin Irak sınırında 75 km'lik bir güvenlik bölgesi saptayıp buraya müdahele etmesi hakkı (fiilen eder-etmez bu Türkiye'nin bileceği bir iştir) Devletler Hukukuna aykırı mıdır? İkinci sorum da (ya da soru demetim de) bu!..

Elbette "Barış ve Barışcıl çözüm" esastır... Barış en yüce insanlık değerlerinden biridir.. Ama düşünüyorum ki kaç bin yıllık özdeyiştir. "İstyorsan Sulh-u Salah (Kurtuluş). Hazırol Ceng'e" bu sözler asla hemen savaşalım demek değil. Sözlerimi Büyük Atatürk'ün o ünlü veciz cümlesi ile bitireyim ”Harp zorunlu ve hayati olmalı ama milletin hayatı tehlikeye düşmedikçe harp bir cinayettir”

Mustafa İlker Gürkan

Odatv.com

mustafa ilker gürkan Irak sınırı arşiv