PKK etno-milliyetçi terör örgütü

AB polis teşkilatı EUROPOL'nun raporundan PKK için "etno-milliyetçi ve ayrılıkçı" terör örgütü denildi.

PKK etno-milliyetçi terör örgütü

AB polis teşkilatı EUROPOL, “AB Terörist Durum ve Eğilimler 2015 Raporu (TE-SAT 2015)”nu açıkladı. Raporda PKK etno-milliyetçi ve ayrılıkçı, DHPK/C ise Türkiye kökenli marksist leninist terör örgütü olarak yer aldı. Raporda Türkiye'nin Suriye ve Irak'a seyahat için bir transit geçiş merkezi olduğu iddia edilirken radikal örgütlere katılım için gidenlerin bunu Türkiye üzerinden nasıl yaptıkları da açıklandı.

Raporda IŞİD’e katılımlardan söz edilirken bu örgüte katılmak üzere Suriye'ye gidenlerin kendi yol harcamalarını karşılamaları dışında, IŞİD ve diğer örgütlere finans temininde bulundukları da belirtildi. Ocak ayında İngiltere’de iki kadının Londra’dan Türkiye’ye terörizmin finansmanı için büyük ölçüde para kaçırmak isterken tutuklanmaları örneği verildi.

Avusturya’da bir kişinin terörist örgüte üye olmaktan suçlu bulunduğu, bir yıl dokuz ay hapis cezasına çarptırıldığı örneğinden de söz edildi. Bu kişinin 2013’te radikalleştikten sonra Türkiye üzerinden Suriye’ye El Nusra Cephesi’nin askeri ve ideolojik eğitim kampına katılmak üzere gittiği belirtilen raporda, “Ancak bu kişinin sadece kamptaki varlığı kanıtlanabildi. Aldığı eğitimin somut içeriğini ya da sanığın terörist suçlara girişme niyetiyle ilgili kanıt elde etmek mümkün olmadı." denildi.

Raporun “Terörist amaçlı seyahatler” başlıklı bölümünde şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye Suriye ve Irak’a seyahat ya da bu ülkelerden yapılan seyahatler için ana transit geçiş noktası olmaya devam etti. Doğrudan ya da dolaylı uçak rotaları yanında AB’de batı Avrupa’dan yola çıkanlar aynı zamanda Avusturya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Polonya, Hırvatistan, Romanya, Sırbistan, Slovenya, Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya ve Bulgaristan’ın da aralarında bulunduğu ülkeler üzerinden kara yolunu ve Yunanistan ve İtalya üzerinden deniz feribot rotalarını kullanmayı sürdürdü.

Bulgaristan-Türkiye sınır geçişlerinde sık görülen tutuklamalar oldu. Kolluk kuvvetlerinin tespitinden kurtulmayı amaçlayan bir alternatif seyahat yöntemi şu: Örneğin İtalya’dan çoklu mola veren kruvaziye gemilerine biniliyor, bir mola sırasında Türkiye’de inildikten sonra tekrar gemiye tekrar çıkılmıyor. Ayrıca AB’de hava yoluyla gidecek kişilerin örneğin İstanbul’a giderken, kendi ülkelerinden değil bir komşu ülkeden uçağa bindikleri gözlendi. Oradan ise Suriye sınırındaki bir şehre (örneğin Hatay) sıklıkla otobüsle gidiliyor, bunun üzerine de önceden ayarlanan ya da geçici bağlantılar ve aracılar Suriye’ye geçişe yardımcı olabiliyorlar.”

RAPORDA DHKP/C

Raporun “Sol kanat ya da anarşist terörizm” başlıklı bölümünde DHKP/C’den söz edilirken “DHKP/C intihar bombalamaları dahil bir dizi saldırıdan sorumlu Türkiye kökenli Marksist-Leninist terörist örgüttür” denildi. Örgütün Türkiye dışında herhangi bir saldırı gerçekleştirmediği kaydedilen raporda “Bununla birlikte örgüt, Türkiye’deki operatörlerine finansal ve lojistik destek sağlayacak ağı AB toprakları üzerinde sürdürmektedir” denildi.

Geçtiğimiz yıllarda bazı AB ülkelerinde örgüt sempatizanlarının saptandığı, bunların örneğin Yunanistan’da “Türkiye ve Kürdistan’daki Siyasi Tutuklularla Dayanışma Komitesi” gibi yasal görünümlü tüzel kişilikler içinde illegal faaliyetlerini örtbas ederek sürdürdükleri de ifade edildi.

Türkiye’de örgüte yönelik polis operasyonları ve tutuklamalarının etkisinin AB’deki örgüt sempatizanlarının eylemleri üzerinde de görüldüğü belirtilen raporda, 2011’de Yunanistan’da örgüt üyesi olduğundan şüphelenilen 11 kişinin tutuklandığı bildirildi. Bunlardan Atina’da bulunanlardan dördünün yanında önemli sayıda patlayıcı ve silah bulunduğu da hatırlatıldı.

PKK ETNO-MİLLİYETÇİ, AYRILIKÇI ÖRGÜT

Raporun “Etno-milliyetçi ve ayrılıkçı terörizm” başlıklı bölümünde IRA, ETA ve PKK’ya yer ayrılırken ilgili bölümde şöyle denildi:

“2014’te PKK AB içinde bir saldırı gerçekleştirmedi. PKK. para topladığı ve propaganda yaptığı bildirilen AB içindeki Kürt nüfuslar içinde varlığını korudu. Almanya, Yunanistan ve İspanya’da PKK üyelerine karşı terörle mücadele operasyonları yürütüldü. PKK, eylemcilerin AB’nin terörist gruplar listesinden çıkarılmasına ilişkin taleplerine karşın, AB Üye Devletleri’nde hala bir terörist örgüt olarak görülüyor. Örgüt Avrupa’daki kuruluşlarının bazılarını yeniden adlandırdı: KON-KURD (Avrupa Kürt Kuruluşları Konfederasyonu)’u Avrupa’daki Kürt-demokratik kuruluşları Kongresi’ne yani KCD-E’ye ve YEK-KOM (Almanya Kürt Kuruluşları Federasyonu)’u Almanya Kürt demokratik kuruluşlar merkezi (NAV-DEM)’e çevirdi. Ancak bu değişikliklerin o kuruluşların yapı ve işlevsellikleri üzerindeki etkisi az oldu.”

Ekim ayındaki Kobani kuşatması sırasında birçok AB Üye Devletinde DEAŞ’a karşı Kürt direnişini destekleme amaçlı gösteriler yapıldığı belirtilirken şöyle denildi:

“Bu gösterilere katılanlar arasında PKK ve onun Suriyeli Kürt karşılığı PYD (Kürt Demokratik Birlik Partisi) sempatizanlarının bulunduğu gözlendi. Göstericiler AB ve ulusal kuruluşlara seslendiler ve IŞİD ile savaşan Kürt güçlerine silah temin edilmesini ve askeri operasyonda bulunulmasını talep ettiler. Temelde göstericiler, Kürt protestocularla IŞİD destekçileri arasında karşılaşmanın meydana geldiği Alman kenti Hamburg ve Celle hariç barışçıl hareket etti.”

Bu arada raporda az sayıda Kürt ve Şii’nin AB Üye Devletlerinden Sünni ya da diğer silahlı muhalif gruplara karşı savaşmak üzere Suriye ya da Irak’a gittiklerine inanıldığı belirtildi. Bu ülkelerden birinin Danimarka olduğu kaydedildi.

RAPORDA IŞİD

Suriye ve Irak’a terörist amaçlarla seyahat eğiliminin 2014’te de devam ettiği belirtilen raporda El Kaide ve IŞİD’ın AB’den cihadçı elde etme yeteneklerini korudukları buun AB’ye yönelik terör tehdidini yoğunlaştırdığı kaydedildi. Bölgeden kadın ve çocukların Suriye ve Irak’a gidişlerinin arttığını belirten EUROPOL, bu olgunun Avrupa’da yeni bir cihadçı neslin ortaya çıkmasına neden olacağına dikkat çekti. Raporda, “AB’ye dönen savaşçı sayısı artmış bulunuyor” denildi.

EUROPOL’e göre El Kaide ve DEAŞ Suriye ve komşu ülkelerde birbirleriyle çatışıyor, ancak Avrupa’da birbirlerine yakınlaşmakta pragmatik yarar görüyor.

DEAŞ’ın propaganda amaçlı videolarında batılıları kullanmaları sürecek. 2014’te DEAŞ destekçileri Kürt ve Yezidilerin yanı sıra Almanya ve Hollanda’da sağ kanat aşırı gruplarla çatıştı.

Odatv.com

marksizm ab PKK terör dhkp-c EUROPOL rapor leninizm arşiv