Dünya devi aile şirketlerinin temsilcileri İstanbul'da buluştu. Uluslararası Aile Şirketleri İletişim Ağı (FBN) tarihinde ilk kez yıllık zirvesini Türkiye'de düzenledi. Şirketlerin ortalama yaşı 300'dü ve her birinin başında ortalama 4'üncü kuşak temsilciler yer alıyordu. FBN'in Türkiye ayağı olan TAİDER (Aile İşletmeleri Derneği) liderliğinde düzenlenen zirvede, tarihi bin yılı aşan şirketlerin son jenerasyon yöneticileri de deneyimlerini paylaştı. Zirve öncesinde Çırağan Sarayı'nda FBN temsilcileriyle bir araya geldik. FBN Panasya Başkanı Frederick Chavalit Tsao, binlerce şirketin uğruna milyonlarca dolarlık yatırım yaptığı kurumsallaşmayı yerden yere vurdu. Tsao'ya göre sürdürülebilirlik sadece kurumsallaşmayla değil değişime ayak uydurmakla ilgili başarıyı gösteriyor. 1977'de aile şirketinin yönetimini üstlenen ve geleneksel bir denizcilik şirketiyken entegre sanayi tedarik grubuna dönüştüren Tsao, IMC Pan Alliance'ın 4'üncü kuşak temsilcisi. "Kurumsallaşma sanıldığı gibi pek de matah bir şey değil" diyen Tsao ekliyor: "Kurumsallaşayım derken bazı şeyleri kaçıran çok şirket var. Aile şirketinde duygular ve işe duyulan aşk vardır. Bunu kurumsallaşmış, halka açık bir şirkette bulamazsınız. Para işin bir bölümü."
KRİZLERDE DAHA BECERİKLİYİZ
TAİDER Başkanı Şerife İnci Eren de Tsao'nun kurumsallaşmayla ilgili görüşlerine katıldığını belirtiyor. Eren, aile şirketlerinde bir CEO'nun ortalama 7 yıl görevde kaldığını ancak diğer firmalarda bu sürenin daha kısa olduğunu belirterek, "En büyük sorun işin bir yerlerinde duygularımıza çarpmamız. Aile faktörü hiçbir zaman bir yana koyulamıyor. Ama bu aynı zamanda gücümüz" diyor. Tsao, Eren'in görüşlerini kriz örneğiyle destekliyor: "Almanya'ya bakın. 100 yıldan uzun süredir hayatta olan çok sayıda şirket var. Hepsinin başında 3 yada 4'üncü kuşak aile temsilcileri bulunuyor. İçgüdülerini kullanabiliyor, kriz anında ona göre hareket edebiliyorlar. Daha esnek olabiliyorlar, bu da kırılganlıklarını azaltıyor."
TÜRK ŞİRKETLERİNİN YÜZDE 95'İ AİLENİN
- ABD'deki şirketlerin yüzde 80'i, Kanada'da yüzde 70'i, İspanya'da yüzde 80'i, İtalya'da yüzde 95, İsviçre'de ise yüzde 85'i ailenin temsilcileri tarafından yönetiliyor.
- Türkiye'de ise 2012 rakamlarıyla 2.6 milyon şirketten yüzde 95'inin hisse çoğunluğu bir aileye ait. Bu şirketler GSMH'nın yüzde 75'i, istihdamın ise yüzde 85'ini gerçekleştiriyor.
- Araştırmalara göre dünyadaki aile şirketlerinin yüzde 30'u 2'inci kuşaklara, ancak yüzde 10'u kadarı da 3'üncü nesle geçiyor. 4'üncü jenerasyonun iş başına geçtiği şirket oranı ise sadece yüzde 2.