Acil Tıp Teknisyenlerinin Yetkileri Beklentiden Uzak Kaldı

Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik 22 Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yayımlanan yönetmelikte acil tıp teknisyeni ve teknikerlerinin görev ve yetkileri de yer aldı.

Söz konusu yönetmelik incelendiğinde 2009 yılında yayımlanan Ambulans ve Acil Bakım Teknikerleri ile Acil Tıp Teknisyenlerinin Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Tebliğde belirtilen görev, yetki ve sorumluluklara ilave olarak Paramediklere intraossöz girişim, temel ve ileri hava yolu uygulamaları, krikotirotomi, kardiyoversiyon, external pacemaker uygulaması; Acil Tıp Teknisyenlerine intraossöz girişim, acil doğum durumunda doğum eylemine yardımcı olmak yetkileri tanımlanmıştır. Yapılan değişiklikler genel olarak paramedikler arasında olumlu karşılanmakla birlikte acil tıp teknisyenlerinin beklentilerine cevap vermekten uzak kalmıştır.

10 Nisan 2012 tarihinde yayımlanan “Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile acil yardım ambulanslarında en az bir hekim veya paramedik veya acil tıp teknisyeni bulunma zorunluluğu getirilmiş ve hekim veya paramedik bulunmayan acil yardım ambulanslarında çalışacak acil tıp teknisyeni; temel modül, travma resüsitasyon, çocuklarda ileri yaşam desteği ve erişkin ileri yaşam desteği kurslarını başarı ile tamamlamış ve sertifika almış olmalıdır ibaresi yer almıştı. Ancak hekim veya paramedik bulunmayan ambulanslarda çalışan ve söz konusu modül eğitimlerini tamamlayan acil tıp teknisyenlerinin görev, yetki ve sorumluluklarında herhangi bir değişiklik yapılmamıştı.

Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri (Paramedik) Derneği olarak 12-13 Nisan 2013 tarihlerinde Ankara’da “Ambulans ve Acil Bakım Teknikerleri ile Acil Tıp Teknisyenlerinin Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Tebliğin Güncellenmesi Çalıştayı”nı gerçekleştirdik. Mevcut yönetmelikler, Acil Tıp Teknisyeni ve Paramediklerin eğitim müfredatı ve ülkemizde hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinin realitesi göz önünde bulundurularak hazırlanan çalıştay raporu Sağlık Bakanlığına sunularak bu konudaki tespitler ve talepler dile getirildi.

2009 yılında yayımlanan söz konusu tebliğde belirlenen tedavi akış şemaları incelendiğinde, Acil Tıp Teknisyenlerinin serzenişlerini anlatmak için verilecek küçük bir örnek: hipoglisemi vakalarında bilinci açık hastaya şekerli su verme yetkisinin bulunmamasıdır. Ayrıca yine Acil Tıp Teknisyenleri için tanımlanan otomatik external defibrilatör uygulaması bugün ilk yardım eğitimi almış herkesin yetkisi dahilinde olan bir uygulamadır. Bu örnekler “Acil Tıp Teknisyenlerine sadece ambulans sürücülüğü konusunda mı güven duyulmaktadır?” sorusunu akıllara getirmektedir.

Özellikle hekim veya paramedik bulunmayan ambulanslarda görev yapan acil tıp teknisyenleri yetkileriyle vicdanları arasında bir çelişki yaşamaktadır. Ülkemizin mevcut şartları göz önüne alındığında sadece Acil Tıp Teknisyenlerinin görev yaptığı ambulans sayısı hiçte azımsanmayacak sayıdadır. Acil Tıp Teknisyenleri daha fazla yetkinin hukuksal anlamda omuzlarına daha fazla sorumluluk yükleyeceğinin farkındadır ama çalışma şartları ve sağlık meslek liselerinin eğitim müfredatı bu sorumluluğu zorunlu kılmaktadır.

Ani gelişen ve hayatı tehdit eden acil durumlarda doğru ve zamanında yapılan tıbbi müdahale hayat kurtarmakta; yaşanan/yaşanabilecek gecikmeler de telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Acil tıbbi müdahale gerektiren durumlarda, öncelikle ilk yardım ve acil bakımın uygulanması ve hastanın ön tanısına uygun olarak tedavisinin yapılabileceği sağlık kuruluşuna hızlı şekilde ulaştırılması hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle ülkemizde acil sağlık hizmetlerinde görev alan Acil Tıp Teknisyeni ve Paramediklerin görev yetki ve sorumlulukları da sunulan acil sağlık hizmetinin etkin ve seri olması bakımından da son derece önemlidir.

ATTDER Yönetim Kurulu

Paylaş